Quantcast
Channel: Bi Kot Bi Tişört
Viewing all 292 articles
Browse latest View live

Dizi Dizi Haberler

$
0
0
Golden Globes sonrası aday ve kazanan filmleri izleme maratonu yapayım dedim, yok arkadaş ben diziciyim. 30. dakikada, maksimum 40'dan sonra bi durmak, ara vermek, yeniden başlamak istiyorum. Bölüm bölüm dizi izlemeye alışmış bünyem, biyolojik saatim kabul etmiyo 2 saat oturup aynı şeyi izlemeyi. 

O yüzden en iyi bildiğim şeyi yapayım ve bu ara gözüme çarpan yerli ve yabancı dizi gelişmelerinden bi demet hazırlayayım dedim!

Dizi haberlerine başlamadan önce söylemem gereken bi şey var, bi dizi ile ilgili bi şey paylaşınca gelen "Nerden izliyosun" sorusu kadar çıldırtan bi şey yok beni, bi de o kadar çok geliyo ki inanamıyorum. Arkadaşlar dizinin adını "x izle"şekilnde Google'da aratıp ilk çıkana tıklıyorum. Netflix dizisi değilse bundan başka nerden izleyebilirim?? Yapımcılar usb'ye koyup bana yollamıyolar yeni bölümleri, arayınca buluyosun işte. Bana mesaj atana kadar 3 salisede arama yapıp ulaşılcak bi şey vallahi yıldım ya.




Ayh neyse bu konuda çok dertliydim, şimdi herkesin önerdiği bi dizi önericem ama biz yeni başladık pek sevdim hemen önereyim dedim. La Casa Del Papel, İspanyol yapımı bi Netflix dizisi. Madrid darphanesini aylar süren bi plan sonucu soymaya kalkan ekibi ve rehine sürecini anlatan harika bi dizi. Gerilim, heyecan hiç bitmiyo, karakterlerle konuşan anneanneye döndürüyo insanı, "Lan o yapılır mı, çık çık çık, açma açma açma" diye tv'ye bağırarak izliyorum.


350 yıldır yeni sezonu beklenen UnReal nihayet 26 Şubat'da başlıyor. Hala izlemediyseniz ilk iki sezonu bitirip yeni sezona yetişebilirsiniz bence, harika bi dizidir. 13 kadın 1 erkek adayın bbg evi gibi bi evde izdivaçing yapıyolar gibi bi programı konu alıyo. Entrikalar, yalanlar, programın yapımcılarının özel hayatı üzerinden dönüyo, ben gayet keyif alıyorum, dizi arayanlara tavsiyemdir, zaten izleyenlere de müjdemdir!


The Crown'ın 3 ve 4. sezonunda bi zaman atlaması yaşanacak ve tüm kadro değişecek biliyorsunuz. Prenses MargaretHelena Bonham Carter'ın oynayacağı söyleniyor. Herkes ayılıp bayılmış ama ne bileyim kendisine öyle dev bi sevgi beslemiyorum, pek ilgimi çeken bi haber olmadı. Hatta ufacık tefecik olduğundan alıştığımız Margaret'a yakıştıramadım bile diyebilirim, neyse seveni çok bakalım izleyip göriciiz! (Gerçek Prenses Margaret'ın hayat hikayesini anlattığım yazım için buraya tıklayabilirsiniz)


Hiçbi dizisini izlememiş olsam da hayran kitlesi yadsınamayacak kadar geniş olan Elçin Sangu bi vampir rolü ile karşımıza çıkacakmış. 8 bölüm sürecek mini dizi Blu Tvüzerinden yayınlanacak! İşte sahalarda görmek istediğimiz hareketler. Bayık bayık bakışmalı 2.5 saat süren işler yerine böyle yenilikçi şeyler görmek heyecanlandırıyor beni ne yalan söyleyeyim. Sırf meraktan ve bu tür işlerin artması için izleyeceğim. Dizideki partneri Hayat Şarkısı'nın Kerim'i Birkan Sokullu olacak. (O diziyi de bi tek Sanem ve ben izliyoduk heralde)


İlk sezonu ile böğrümüze taş oturtan This Is Us bomba gibi bi ikinci sezonla devam ediyor. Başladığını bin kere haber verdim "Aaa o başladı mı?" diyosunuz hala. 10 küsür bölüm oldu, sezon yarılandı bile. Bu sezon sonunda Jack Pearson'ın nasıl öldüğünü görecekmişiz, şu bülbül yüreciğim kaldırır mı bilemiyorum.



Ödüllere doymayan The Handmaid's Tale'in ikinsi sezon fragmanı yayınlanmış. 1.5 dakikalık videoda bile ruhuma sancılar girdi, koskoca ikinci sezonu nası kaldırcak bu bünye meraklardayım. Harika bi sezon daha bizi bekliyo sanırsam.


Sabırsızlıkla beklediğim American Crime Story, Versace cinayetinin ilk bölümünü çıkar çıkmaz izledim ve bayıldım! Bi tek 90'lar havası alamadım sanki günümüzde geçiyo gibi ama onun dışında her şey harika, Versace ihtişamını kültablasına kadar görüyoruz. Donatella Versace oyuncular ve yapıcılara milyon dolarlık davalar açmaya hazırlanıyomuş, gösterilen her şey yalan diye, konuyu araştırıp detaylıca yazıcam o iş bende.

2019'a kadar Game of Thrones bekleyemiycem valla mis gibi diziler var ohh. Manhunt'a başlıycam hayırlısıylan o da çok önerildi. Sizdeki haberleri, önerileri bekliyorum!

Gittim Gördüm Gezdim: Madrid

$
0
0
Merhabaaa, kanalıma hoşgeldiniz! Yılbaşında yaptığım Madrid seyahatini "Ocak ayı bitmeden yazıp paylaşma" goalımı gerçekleştirdiğim için öncelikle kendimle gurur duyuyorum.

İlk 3 günü 40 derece ateşli grip, son 3 günü de sarhoş ve hangover geçen Madrid tatlimi bol fotoğraflı önerilerimle siz kenafirlere sunuyorum, gidecek görecek olan varsa önerilerim, deneyimlerim, tavsiyelerim şu şekilde: 



Madrid, İspanya'nın başkentidir bilmeyen ayılar önce onu öğrensin aşldşl Şaka şaka ayı değilsiniz hiç biriniz.. Bizim Ankara gibi denizsiz bi başkent. Gitmeden önce evimizi Airbnb'den tuttuk her zamanki gibi. Metro çok yaygın olduğu için evi herhangi bi metro durağına yakın seçseniz yeter, semt sizin zevkinize kalmış.


Havaalanından kaldığımız yere UBER 17 yuro tuttu, şehirde taksi de ucuzdu diğer Avrupa şehirlerine göre. 10'lu metro kartı 12 yuro.

Biz gittiğimizde şansımıza hava inanılmaz güzeldi, güneşi çok seviyor İspanyol'lar, hemen sokaklarda kafeler mekanlar, parklar doluydu.


Madrid'in anlatıla anlatıla bitmeyen gece hayatını kim övdüyse gidip boğazına yapışacağım. Berlin tarzı bi eğlence anlayışınız varsa Madrid'i benim gibi biraz kıro bulabilirsiniz. Demode müzikler, demode insanlar, geyler ağırlıkta zaten. Elektronik müzik dinliycek kadar da sağlıklı ve dinç olmadığımdan çevre barlarda takıldık. Ojala bana en önerilen isimdi, gayet tatlı ama sıradan bi yer. Dışarıda masalar falan var meydanımsı bi yerde, oturup içki içiyosun işte.



El Retiro parkı ve içindeki kristal kaleyi görmenizi mutlaka öneririm. Kocamaaan ve harika bi park, göl var, küçük sandal gibi şeyler var ve içinde bu süper kristal yapı var. Parkın girişindeki kafede çalışan abi türktü, kahveye laf söylerken adama yakalanabilirsiniz bizim gibi!


Retiro Park'dan çıkıp hemen yanındaki botanik bahçesine yürürken şöyle ikinci el kitapçıların olduğu bi sokak vardı. O kadar tatlı görünüyodu ki, İspanyolca tabi hepsi.



En sevdiğim yerlerden biri "Mercado San Ildefonso" oldu. Klasik "mercado"lar gibi tıklım tıkış standlar ile dolu değil, az ama öz yemek seçenekleri ve tabii ki beni en çok mest eden noktası yapının içinde minik bi avlusu var, sigaranızı içkinizi içip sohbet edebiliyorsunuz. İş çıkışı dateleşen cool İspanyolların olduğu tatlış bi yerdi. Yemekler, mezeler, içkiler oh..


Tatil döneminde mi gittik, hava çok güzel diye mi öyleydi bilmiyorum ama inanıllllmaz kalabalıktı her yer! Restoanlar, sokaklar, dükkanlar her yer insan insan insan seliydi. Hayatımda hiç bu kadar turistik bi şehir görmedim diyebilirim. Bi noktada fenalıklar basmıyo değil.


Her yerde öneri olarak karşıma çıkan "ekmek arası kalamar" yemeden dönmeyelim dedik, bi sokak arasında lokal bi yer bulup sipariş verdik ve gelen bu! Sanıyorum ki ekstra bi numarası var bu kadar popüler olmasını sağlayan. Sadece kalamar taze ve tadı harika o kadar. Seneler sonra kola içtim ekmeğin tıkızlığını alsın diye.


Bi de bu var çok meşhur bi şey. Ekmek arası yumurtalı patates. Kilo almadan dönmek mucize.


Amaa işte ilk önereceğim yer brunch mekanı Magasand! Kahvaltılar, smoothieler, meyve suları, çaylar. Hava güzel olduğu için dışarıda oturup yedik, kesinlikle tavsiyemdir.


Ne yumurtası ne patatesi et verin banaaaaa! Ya dükkanın adının fotoğrafını çektim sanıyodum çekememişim ama şu vitrini gördüğünüz yerde içerdeki her şeyi her şeyi yiyebilirsiniz, ben kefilim.


Burası da Madrid'in Instagram avlusu! Museo ABC diye bi ilüstrasyon ve çizim müzesinin avlusuna 14-17 yaş aralığındaki gençler istila etmiş, profesyonel makineler, telefonlarla nası insta çekimi yapılıyor anlatamam. Benim dinazor arkadaşlarım da yaşlarına başlarına bakmadan girip poz verdiler ama ben cool olduğum için tenezzül etmedim saşlaslşd



Kahve ve tatlıya düşkünseniz Federal'e kesinlikle uğrayın. Foursquareüzerinden bulup gittik, biraz hipster işi olsa da yediğim havuçlu kekin tadı hala damağımda. Zaten merkezde bi yerde, yolunuzun üstünde denk gelirse gidin bi dinlenme molası verin.


Çok fazla restoran, çok fazla tapascı, çok fazla mekan var, o yüzden gözünüze, bütcenize hangisi uygun geliyorsa girip birine oturun derim. Deniz ürünleri taze olduğu için kötü olma şansı pek yok, o yüzden isim isim vermiycem yemek yediğimiz yerleri, zaten not almadığım için de hatırlamıyorum asşdlşlf



Bi diğer sevdiğim yer de "Mercado de San Miguel" oldu. Müzedir galeridir gezmeyi sevmediğimden bol bol yiyip içerek geçirdim sağlıklı her vaktimi. Tatlısı, tuzlusu, meyvesi, karidesi, kalamarı, içkisi, kokteyli her mevcut bu pazarın da.


Burası da dünyanın en büyük Zara'sıymış alşdşldlşf Sen tarih müzesi gezme ama vizyonsuz gibi Zara'ya git. Ay valla denk geldi. Gerçekten de büyük çok büyük bi Zara. Bizdekinden ekstra bi ürün göremedim sadece aradığınız her şeyin her bedeni var o kadar, bi de ürünler ferah ferah dizili. Burasının olduğu yer "Nuevos Ministerios" metro durağından inince. Bir sürü mağazalar, alışveriş yerleri var, shopping isterseniz bu durakta inip gezinin.


Çok meşhur bi tatlısı var Madrid'in "Churros" Hamuru kızartıp çikolataya banıp yiyolar. Hem hamur hem kızartma hem çikolataya ban yoo dostum bana ters! Bu pilateslere boşa gidilmedi. Her köşede her yerde bi Churros'cu var, öbek öbek yiyo insanlar ıykk. O kaloriyi cin tonikten almayı tercih ederim. Churros yerine "Ascasa Pasteleria"yı öneririm. Biz kek ve çikolata aldık böyle bi tat olamaz! Her genç kızın regl öncesi yemesi lazım burdan bi tatlı.



Bu iki fotoğrafı fazla filtrelemişim sorry, orjinalleri arayıp bulmaya da üşendim. Neyse efendim burası da "Templo de Debod" Böyle iki üç taş var tapınak diyolar, güzelceme de bi park var. Parklarda, dışarlarda elinde içkiyle dolaşmak yasakmış Madrid'de. O yüzden herkes koyun gibi oturuyo.


Bol yeşillikli, bol parklı, yokuşsuz, düz bi şehir Madrid. İnsan hep bi deniz görücem hissine kapılıyo her denizsiz şehirdeki gibi.


Valla bu da oldu, ekmekçi öneriyorum size. Burayı tesadüfen önünden geçerken dışarı gelen kokulara hipnoz olup girince keşfettik. Günün her saati çıkıyo mu ekmek bilmiyorum ama biz 4-5 civarı ordaydık ve sıcak çıkmıştı, bugüne kadar yediğim ekmek değilmiş diyeceksiniz o kadar söylüyorum.  Adı "Panaderia Panic". Gidin ordaki yakışıklı ekmekciye benden selam söyleyin....


Bu 3. dalga kahvecinin de kahvesi baya güzeldi ama servis 2903039. saat sürüyo. İspanyol hipster suratı çekmek isteyen buyursun.


Hasta olduğum için, kış olduğu için, müzikleri sevmediğim için Madrid'e öyle "Woooow çok bayıldım" diyemiycem ama tabii ki kötü bi şehir değil. Canlı, kalabalık, alternatifi bol, yaşayan bi şehir o yüzden herkes bi kere gidip görmeli ama 2. ye ı ıh.


Bol bol cava içip, jamon yiyip, sokaklarda yürümelik bi şehir. Ekmekci dışında gözüme kestirdiğim kimse olmadı, "İspanyol erkekleri aman tanrıım" dedirtcek adamların hepsi kaçmışlar Kuzey ülkelere aslşlşdslş


Hadi bakiyim çantanıza, cüzdanınıza, telefonunuza sahip çıkarak güzelce gezin tozun e mi?

5 Favori Ocak Stili

$
0
0
Yine başlayıp devam etmediğin bi bölüm diyeceksiniz ama gerçekten unutuyorum. "Aaa böyle bi şey yazıyodum lan ben" diyip hemen kolları sıvadım!

Bu ay ödül ve fashion week sezonunu açtığımız bol kırmızı halılı, bol galalı, bol front rowlu bi aydı. Arada kaynamış, bahsetmediğim ya da unutamadığım Ocak ayının en beğendiğim 5 kombinini paylaşıyorum. O kombinlere benzer alışveriş önerilerimi de link olarak bırakıyorum.


Ralph Lauren

Black-ish dizisinin yıldızı Yara Shahidi'nin SAG Awards'da giydiği bu Ralph Lauren tuluma bayılmıştım gördüğüm anda! Bu tarz uzun kuyruklar hiç sevmem ama üzerine oturması, saçı, makyajı, coolluğu mest etti beni. Dizisini de en kısa sürede izlemeyi planlıyorum, baya iyi yorumlar okudum. İzleyen varsa yorumları alalım.



İpekyol 

Kışın beyaz giymenin ve Yasemin Özilhan'ın stilinin hastasıyım. Yeni yılın başlarında giydiği bu dümdüz ama aşırı şık kombini çok beğenmiştim, bu postta yer almalı diye düşündüm. Abartısız, sade, logosuz, markasız, göze sokmasız nasıl kalite olunur kanıtı.



Armani

Asla kendimin giymeyeceği ama başkasında görünce "Negzel lan" dediğim bir kıyafet daha.. Sara Sampaio, Armani Couture defilesini izlemeye giderken elbette Armani'leri çekmiş üzerine. Rengi ve modeli harika olmuş, ben giysem sünnet annesi gibi hissetmekten çeyrek arardı gözlerim her bi yanda. Ama işte tarz böyle bi şey, ona oluyo....


Çiçeği burnunda baba Kanye'yi nadir gülümsediği anlardan birinde yakalarım da paylaşmam mı? Adam eşofmanla gezmenin kitabını yazıyo bayılıyorummmm. Tabi bizim gibi diz izi yapmış pijama bozması AŞORTMAN altlarıyla gezmiyo, hepsi Yeezy! Ayakkaplar tasarım, limited edition, şapkalar milyarlık, montlar kaz tüyü.... Kendi tarzının en güzide örneklerinden biri olduğu için bu ay favorilerimden biri oldu!

Siyah patates kızartmalı şapka (yazın bi başka modelini takmıştım aynı desenin, çok soran olmuştu)


Christian Dior Couture

Kendall'sız, Gigi'siz, Bella'sız bi post olsun diye çok direndim ama dayanamıyorum! Bella Hadid'in Paris Couture Week'de Dior'un erkek defilesini izlemeye giderken giydiği bu vintage Christian Dior takımı ve Balenciaga spor ayakkabılarına, içinden görünen sütyenine, gözlüklerine aşık oldum! Çok çaba bulsam da bu tür şeyleri yakıştığını kabullenmek gerek.

Kırmızı Halı: Grammys 2018

$
0
0
Amerika'nın Kral Tv Müzik ödülleri Grammys dün gece New York'da sahiplerini buldu. Daha çok şovların, performansların ön planda olduğu bi ödül töreni olduğundan kırmızı halısından çok sahne önemli ama paylaşılmış tüm videolar telif haklarından dolayı silindiği için ben performanslardan ziyade tören öncesindeki kırmızı halıdan bahsedeceğim.

Bu ödülü birer ikişer değil üçer beşer sekizer vererek yüceltiyolar müzisyenleri, dün gece de Bruno Mars kucakları bi ton ödülü. En iyi albüm, en iyi kayıt, en iyi şarkı, en iyi hip hop şarkı ne buldularsa verdiler bizimkine. 




Törende ve tören öncesi etkinliklerde Beyonce ve Jay-Z"Biz bu piyasanın tanrılarıyız" showu yaptılar adeta. Blue Ivy ikisini de parmağında oynatıyor adeta, allah günah yazmasın da nasıl itici hareketleri var, nasıl bilmiş. "Sinirli rap" yapacak ilerde gibi hissediyorum. Beyonce'nin 3 siyah kıyafetine de bayıldım, Jay-Z de götü göbeği eritmiş, ama insanın içi güzel olsun işte...


Adam Selman

İşte kraliçeeeeee! Rihanna'cığım Wild Thoughts performansınaki elbisesi, saçı, dansları muhteşemdi, videoyu bulup izlemenizi öneririm. 


Yves Saint Laurent - Alexandre Vauthier

Ama bu nedir yaaa! Aynı gecede hem mahallenin şoparı hem de dünyanın en cool kadını olarak nasıl görünebiliyorsun Riri'ciğim? O belden bağlamalı crop toplu halindeki duruş, bakış ıyy hele o tırnaklar. Bi sonraki karede ise Kendrick Lamar ile olan "Loyalty" düeti ile ödül aldıkları kıyafette nasıl cool, nasıl Rihanna


Gucci

İşte sahalarda görmek istediğimiz Lana Del Rey! Saçlarını modern kestirmiş, vintage görünümlü salak sulak gecelik tipli elbiseler yok, kilo vermiş, yüzü gülüyor. Üst üste gördüğüm kötü kıyafetlerden sonra onu böyle görünce en beğendiğim isimlerin başına aldım tabi.


Ralph & Russo

Rita Ora, Angelina'nın meşhur pozuna özenmiş ama 30 cm bacağı olduğu için pek bi komik olmuş. Normalde böyle klişe şeyler yerine hep cesur tercihler yapardı ödül törenlerinde. Sırf Golden Globes'da herkes siyah giydi diye bu da özendı galiba. Kız o eylem bitti, gül taksan yetiyodu.


Yanina Couture

Aşkımlara bakın yaaa! Chrissy Teigen ve John Legend her zamanki gibi muhteşem. 7 aylık hamile olan Chrissy bebeğin cinsiyetini de açıklamış. Luna ya erkek bi kardeş geliyo. #timesupp derneği için 200 bin dolar bağışlamış çiftimiz dün gece de. Ay yerim sizi ya hem şık, hem iyi kalpli, hem tatlı, hem cömert olmasanız mı?


Armani Prive

Ey gidi etten elbiselerle, yumurtanın içinden çıkarak gelen Lady Gaga da piyasaya yenik düşmüş ve korkunç sıkıcı bir tuvalet içinde gelmiş. Tabi yine kendini tutamamış donla geziyo ortalıkta ama o kadar çok yapıldı bu dantel tulum tafta etek, o kadar çok giyildi ki, nerde senin Lady Gaga'lığın. Vegan olup eti yumurtayı bıraktın hadi bari zincir mincirli bi şeyler giyseydin.


Armani Prive

Aaa ama şimdi burda hakkını yiyemeyeceğim. Joanne ve Million Reasons'ı sergilediği performansta beğendim. Prenses sendromlu bi tuvalet olsa da o sahne şovuna gayet uyuyordu giydiği, onu da bulup izlemenizi öneririm.


Ashi Studio

Cardi B, cesur bi seçim yapıp Rihanna'cılık oynamış ama ı ıhhh, sınıfta kalanlardan. Bu kadar iddialı bi seçime önden saç çıkarmalı düğün topuzu nasıl yapılabilir? Kırmızı halıda hanımefendi, sahnede serseri performansı için google amcaya buyrunuz. Mikforon uzatıldığında "Az sonra ödül almayı sabırsızlıkla bekliyorum" diyen Cardi B. geceden eli boş ayrıldı asşldlşd


Zac Posen - Ashi 

Katie Holmes korkunç bi saç modeli ama fena olmayan bi elbiseyle karşımızda. Ne kocadan, ne çocuğundan yüzü güldü, o yüzden üzerine gitmeyeceğim. Her ödül törenim var diyene koşa koşa giden Heidi Klum yine şaşırtmadı, o sabit kalıyo törenleri onun üzerine kuruyorlar herhalde. Elbisesi o kadar çok yapıldı, o kadar çok giyildi ki, kötü bile diyip ağzımı yormak istemiyorum. 


Emilio Pucci 

Yerli ve milli Heidi Klum'umuz Şeyma Subaşı da töreni kaçırmayanlardandı. İstanbul'da arkadaşlarıyla eğlenmeye çıkarken bile daha cool giydiği oluyordu, bu parıl parıl elbiseye bayıldığımı söyleyemeyeceğim. "Bunun ne işi var burda" sorularına ön yanıt olarak CBS'in davetlileri olarak katıldıklarını paylaşmış stoysinde. E mantıklı tabi tv yapımcısının ve eşinin davetli olarak katılması. 


Alex Perry

Kristin Cavalleri hem çakma hem de korkunç bi çakma elbiseyle katıldı. Bi kaç sene önce Rihanna'nın Met Gala'da giydiği Stella McCartney takımın korkunç bi kopyası. Bel kısmındaki oturmayan tül kısım re za let!


Armani Prive

Ahh gençliğimizin cool Pink'i ahh! Sen bu hallere düşecek kadın mıydın.. Murat Övüç tüylerinden elbise giymiş, anası danası kocası çoluk çocuk kırmızı halıda yürüyor.... Üzüntüden daha fazla konuşamıycam...


Bruno Mars'ın sevgilisi Jessica Caban'ın elbisesine aşık oldum sanırım. O rengi, ipeksiliği, dekoltesi, kollarındaki tüylü şeyi bayıldım bayıldım. Bi karış boyu var türlü türlü huyu var ama kapmış fıstk gibi kızı...


Balmain - Nudie's  Rodeo - Dolce & Gabbana 

Takım giyen hanımlardan bi tek Anna Kendrick'in Balmain takımını beğendim. Kesimi, kumaşı, içinden görünen dantel detay, pembe ayakkabılar harika. 
Kesha ise o kadar kötü o kadar kötü ki, sırf taciz davalarından dolayı destek olmak için susuyorum, üzerine gitmiycem.
Janelle Monae'nin D&G takımını da boklamayayım şimdi o da cool. 


Vivienne Westwood - Valentino - Zac Posen

Gecenin kırmızı tercihleri Camila Cobelo en  sevdiğim isim oldu. 
Lena Dunham'ın yuvasını yıkan Lorde'nin elbisesi ise demode, ben de Seren Serengil gibi aileden yana olduğum için Lorde'den soğudum bi tık adslşd
Miley Cyrus'ı böyle hanımefendi görecek miydik a dostlar? İnsan gerçekten hayret ediyor.


Christian Siriano 

Çakma AdeleKelly Clarkson kendi kendine nişan pozları veriyor gibi ahsddlsl. Damat nerde bacım? O maşalı saç, o kıyafet, gülü tutuş şekli beni güldürdün allah da seni güldürsün Kelly Clarkson...



Bunlar kim allah aşkına tiplere bak! Nerde elinden cigara düşürmeyen müptezel var rapci oluyo, böyle törenlerde salak sulak geziyorlar. Tarz desen değl, cool desen değiller, bi garip tipler topluluğu. Alın bakın tek bizde olmuyo yani...


Bao Tranchi

İşte bu bee kadınım Alicia Keys'e bakar mısınız? Kırmızı halıda makyajsız gezme akımını başlatan isimdir, bu kadar güzel olunca makyaja falan gerek yok tabi. Kocası Swizz Beats'e de bayılırım, 10 numara olmuşlar dün gece de. 


Alexandre Vauthier 

Hailee Steinfeld beni cepli tuvalet giymesiyle 12'den vurdu. Kırmızı halıda böyle şeyler giymeyi çook beğenmiyorum. Mor çizmelerden de nefret mi etsem, cesur mu bulsam karar veremedim, seçimi size bırakıyorum.


Maggie Marylin - Jean Paul Gaultier 
Gecenin olayı beyaz gül idi biliyorsunuz. Tacize karşı sessiz kalmamak için herkes beyaz gül taşıyordu dün gece. Sarah Silverman gülü ısırmayı tercih etmiş. File çorabı bi ara çok yücelttik ama aşırı hızlı boku çıktı, o yüzden çok ucuz gösterdiğini düşünüyorum, elbisesi de gündelik gibi zaten. 
Miley'nin JPG tulumu ise efsane güzel. Ayaklarıının taştığı ayakkabılarını gözmez olaydım keşke, baş parmaklar firarda...


Deri ceketle törene gelen anadolu rockcı gibi kaşe paltoyla kırmızı halıya gelen Nick Jonas'ı kınıyorum, bi takım geçiremedin mi üstüne..
Shaggy ise ölmemiş Sting ile poz veriyor. (Shaggyölmüş geyiğini hatırlayanlar ses versin)


Klişelerin dışına çıkan beylerden Zayn Malik'in hakkını verelim şimdi. Pembe bi takımla maymuna dönmeden cool olmuş paşam.
Sam Smith için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Takımının modeli çook kötü.
Beyazlar içindeki Donald Glover ise rüyalarımı süslüyor.


Trump'a laf sokmasız bi tören olur mu, elbette olmaz? Kendisini ağır eleştiren, dalga geçen Fire and Fury kitabından sayfalar okumuşlar Hilary Clinton, Snoop Dog, Cardi B. gibi ünlü isimler. Kitapta Trump'ın odasında saatlerce tek başına oturup tv izleyerek Mc Donalds yediği falan yazıyo sşlslş

Taylor Swift'siz, Justin Bieber'siz, Ed Sheeran'sız, Selena Gomez'siz bi tören olsa da eldekilerle idare edicez işte. Gerçekten ismini cismini bilmediğim yüzlerce garip kıyafetli tip vardı, dalga geçilcek gibi bile değiller.

Bi kırmızı halıyı daha kazasız belasız atlattık. Hadi bakalım yorumlarınızı bekliyorumm!

Gianni Versace Cinayeti ve Sonrasında Yaşananlar

$
0
0
"American Crime Story'nin yeni sezonunda Gianni Versace cinayeti işlenecek" haberi ortaya çıktığından beridir ne kadar heyecanlıyım biliyorsunuz. Setten gelen her detayı, her fotoğrafı paylaştım ve 2 bölüm oldu dizi yayınlanmaya başlayalı. Bu cinayet ile ilgili çok soru geldi, anlatmam çok istendi ben de şöyle detaylıca bi anlatayım, herkes aydınlansın istedim.



Gianni Versace kimdir önce onunla başlayalım. 1946 yılındaİtalya'da doğan Gianni, terzi annesine yardım ederek başlıyor kariyerine diyebiliriz. Önce mimari ile ilgileniyor, sonra 26 yaşında Milano'ya taşınıp moda sektöründe çalışmaya başlıyor.

Kısa bir süre sonra yeteneği sayesinde hızla yükseliyor, marka devleşiyor, müzikaller, tiyatrolara kostümler tasarlıyor, sanat çok ilgili, kendi kumaşını üretiyor, defileler, şovlar, eğlence dolu dolu bir hayat geçiriyor. En ünlü modeller onun hastası, Madonna'lar, Naomi Campbell'ler, Michael Jackson'lar, o dönemin en ihtişamlı, en gösterişli hayatını yaşıyor. 

Emeklilğini geçirmek için Miami'de muhteşem bi konak mı köşk mü ne denirse işte, harika bi yapı tasarlıyor ve bamm! 15 Temmuz 1997'de evinin önünde kurşunlanarak öldürülüyor!


Tüm dünyayı şoka ve üzüntüye sokan bu cinayeti işleyen Andrew Phillip Cunanan kim peki, Versace ile ilişkisi ne?

"İlişki yaşadığı bir eskort tarafından öldürülen Versace" olayın en çok duyduğumuz versiyonu. Ama Andrew'in karakterini biraz incelediğinizde pek de öyle değil.

IQ'su çok yüksek, 10 yaşında ansiklopediler ezberleyen, kronik yalancı bir sosyopat aslında Andrew Cunanan. Babasının tüm parasını kaybetmesinin ardından rahat yaşamı bir anda ellerinin arasından kayıp gidince başlıyor sorunları. Üniversiteyi bırakıp çok zengin bir adamın sevgilisi oluyor önce. Milyon değil milyar dolarları olan bir adamdan bahsediyoruz. Daha sonra bu kişi kendisini terkedince içindeki ruh hastası çıkıyor ortaya. 

Zengin geylere eskortluk yapmaya başlıyor, bi süre sonra yaşlanıp artık ilgi çekemiyor o dönemlerin eşcinsel piyasasında. Satış temsilcisi olan Jeffrey Trail ile evinde tartışırken adamı çekiçle vura vura öldürüyor, halıya sarıp saklıyor. Olayın yaşandığı evin sahibi arkadaşı David Madson'ı ikna edip cesedi taşımak için bir göl kenarına gidiyorlar ve orada David Madson'ı da öldürüyor.

Panik yapıp, parasız kalınca eski sevgililerinden gibi olan, zengin iş adamı Lee Miglin'in evine gidip onun da parasını, saatlerini alıp adamın ellerini kollarını bağlayarak öldürüyor. Öldürdükten sonra duş alıp, sandviç yiyip, traş oluyor. 

Bu cinayettten sonra FBI'ın en çok aranan 10 katil listesine giriş yapıyor. 

İş adamının arabasıyla kaçmaya başlıyor, arandığı için iyice kapana sıkışıp, zıvanadan çıkıyor. Bir mezarlık görevlisini vurup onun parasını ve kamyonetini alıp devam ediyor, işlenen cinayet sayısı 4 oldu!

Gianni Versace'ye takık olan Andrew Cunanan, pis ve izbe bir otelde günlerce onu öldürme planları yapıyor. Ve 4. günün sonunda kapısının önünde vuruyor Gianni Versace'yi.


3. cinayetten beri kimlik bilgileri elinde olan Amerikan polisinin savsak davranması yüzünden bu kadar ileri gidebildiği uzun yıllardır konuşuluyor. 

Narsist, beğenilme arzusu içinde yaşayan Andrew Cunanan, Versace'yi öldürdükten sonra bir zafer kazanmış, hedefine ulaşmış gibi tatmin edici hisler yaşamış, öyle söyleniyor "Vulgar Favors" kitabında. (Kitaba dönücem)


Gianni Versace'yi öldürdükten sonra Miami'de zenginlerin yaşadığı bi bölgedeki boş olan bu yüzen eve gizlice yerleşiyor. Bu evde 8 gün yaşadıktan sonra ağzına ateş ederek intihar ediyor, diğer 3 cinayeti işledi silah ile. Cesedi yakılan Andrew Cunanan'ın külleri, San Diego'da bi mezarlıkta bulunuyor. 


Peki herkes tarafından sevilen, yeteneği ve iyi kalpliği ile anılan Gianni Versace'den ve diğer kurbanlarından ne istedi Andrew Cunanan?

HIV olduğunu öğrendikten sonra delirip bu cinayetleri işlediği söyleniyor ama yapılan otopside HIV olmadığı ortaya çıkmış. 

Acımasız eşcinsel piyasasında artık tutunamayacağını bildiği için, tamamen güzelliğe, beğenilmeye, paraya odaklı yaşadığı için girdiği ağır depresyon sonrası zaten stabil olmayan ruhsal durumu bu cinayetler silsilesine sürüklüyor onu. "Seri katil" olarak anılsa da aslında zincirleme cinayetler işlediği için pek seri katil sayılmaz. Çoğu plansız, ihtirasına ve ihtiyaçlarına yenik düşerek yapılmış hatalar..

"Gianni’yi doyumsuz bir zevkle öldürdüm, çünkü o benim sahip olmak istediğim, ama hiçbir zaman elde edemeyeceğim her şeyi kişiliğinde bulduğum bir idoldü."

Yaşasaydı bunları söyleyeceği iddia ediliyor Vulgar Favors" kitabında. 


2 bölümdür bayılarak izlediğim American Crime Story de aslında bu kitabın uyarlaması bir dizi. Yani bir dedikodu yazarı olan Maureen Oth'un yazdığı, neyin gerçek neyin hayal ürünü olmadığını bilmediğimiz bilgilerle örülü aslında "magazin" bi kitap. 


Donatella Versace'nin dizinin tüm yapımcılarına hatta oyuncularına bile milyon dolarlık davalar açacak kadar sinirlenmesine sebep olan şey ise kardeşi Gianni'yi yanlış yansıtmaları, anısına saygısızlık edildiğini düşünmesi.

Dizide orgy'ler yapan, HIV olarak gösterilen Gianni'nin böyle anılmasını istemiyomuş. Bence hiç de kötü yansıtmıyolar ayrıca adam o zamanlar gay camiasının en gözde ismi, kimse onu 3'lü seks yaptı diye afaroz edecek değil, kimler ne boklar yiyor.


(Soldaki Donatella Versace rolündeki Penelope Cruz - sağdaki gerçek Donatella)

Ben diziyi, yarattığı o ihtişamlı dünyayı, katil Andrew Cunanan'ın motiflerini göstermesini, Donatella ve Gianni arasındaki sevgiyi, çekişmeleri gösterdiği için sevdim. Dizi bittiğinde stil incelemesi de yazacağım ayrıca. 


Versace'nin kendisine inşa ettiği görkemli ev şu an The Villa Casa Casuarina adı altında lüks bir otel olarak işletiliyor, Donatella'nın hiçbir hakkı yok otelde. Gizli geçitler, altından havuz, paha biçilemez sanat eserleriyle dolu ev şimdilerde sıradan lüks bi otelcik kalmış sadece. 


Dizide Ricky Martin tarafından canlandırılan, Gianni Versace'nin o dönemki sevgilisi Antonio D'Amico da Versace Sport bölümünün tasarımlarını yapıyordu. Versace mirasında tüm evlerinde istediği kadar yaşama hakkı ve aylık 26 bin euro'ya denk gelen bi nafaka bırakmış. Ama Donatella'nın açtığı davalar sonucu evlerde yaşama hakkı elinden alınmış. Cadılığı ortaya çıkıcak diye diziyi istemiyo bu kadın bence. Antonio D'amico da diziden memnun olmayıp dava açanlardan. Ben hariç kimseye yaranamamış dizi alşdslşd

Aslında daha uzun uzun yazacaktım ama vaktim kısıtlı olduğundan daha da sarkmasın diye bu kadar yazabildim. Sizin bildiğiniz başka şeyler varsa yorumlarda paylaşın, yoksa da öğrendiğiniz kadarı sizi ne kadar şaşırttı işte ne oldu ne bitti bekliyorum yorumlarınızıııı.

Vogue 73 Soru Favorilerim

$
0
0
Vogue dergisinin bir bölümü var, sanki tek çekimde bi ünlüye 73 tane arka arkaya soru sormuş gibi yaptıkları bir video serisi. Ünlülerin evine, ofislerine konuk olunuyo, bunlar da arka arkaya soruları cevaplıyorlar. Tabii ki günler öncesinden çalışılmış, defalarca tekrar alınmış, cevapları özenle hazırlanmış sorular bunlar.




Bu seriden favorilerimi, Türkçe'ye çevirerek paylaşıcam sizlerle, oldukça fazla istek gelmişti çünkü. Tabi 73 sorunun 73 cevabını da yazmıycam, arada seçtiğim cevaplarla kerekter analizine buyrunuzzz!


Gigi Hadid, röportajı bağlı olduğu modellik ajansı IMG'nin Los Angeles ofisinde gerçekleştiriyor. Genel olarak bi feyklik, bi olmamışlık hakim röportaja, espri falan yapmaya çalışıyo yazık. İlk öğrendiğimiz şey adının Jelena olduğu, yani Gigi lakabıymış! Vücudunda hiç dövmesi yok, lisede voleybol takımının kaptanıymış. Rihanna ve Olsen ikizlerini stil ikonu olarak görüyormuş.
Çocukluğuna dair en sevdiği anısı atları ile birlikte olmak. Biz altımıza sıçarken senin atların vardı tamam.
Zayn'ın yaptığı en romantik şey sevgilier gününde yatla geziye çıkarmak olmuş öğkk vıcık vıcık romans. Beğendiği şeye bak. 
Favori içkisi baharatlı margarita, tatlısı ise vanilya sufle. Ay sanki bunları yiyip içiyosun sinsi.
Bi süper kahraman olsa, görünmez olmayı seçermiş. 
Çekimlerde mutlaka cips ve guacomole sos bulunmasını istermiş.
Gece 12 gibi uyur, genellikle makyajını silmezmiş.


Victoria Beckham'ın röportajı ise 2015 yılında, Londra'da yeni mağazasını açtığı sırada gerçekleşiyor. "Ego ego ego"dan ibaret. Onu değiştirmem, bunu yapmam zaten şöyle harikayım. Öf anladık muhteşemsin, muhteşem bi hayatın var.
Sabah uyanır uyanmaz yaptığı ilk iş çocuklarını kontrol etmek oluyormuş. Hepsi nefes alıyo tamam, evden kaçan olmamış tamam!
Her sabah 6'da uyanıp spor yapıyor, çocukların sürekli ihlal ettiği kural evde top oyanamk. Ay o da hepimizin annesi gibi bağrınıyo mu yani "Evin içinde oynamayın dedim sizeeğğğ" diye?
En sevdiği renk günbatımı turuncusu. En çok ağladığı film "12 Years a Slave"
Harry mi William mı diye sorulduğunda seçim yapamıyor.
En sinir olduğu soru "Neden gülümsemiyorsun?"muş. Bu sorulduğunda ise içinden gülümsediğini söylüyor. O ne la?
David Beckham'ın onun dolabındaki en nefret ettiği parça sorulduğunda ise "O benim dolabımdaki her şeyi sever!!" gibi dominant bi yanıt veriyor, adamı da pıstırmış, sesini çıkaramıyo evde garibim herhalde.
İlk görüşte aşka inanıyor. Ben de David Beckham'ı görsem ben de ilk görüşte aşka inanırdım tabi!
Bir süper gücü olsa aynı anda uyuyup spor yapmayı tercih edermiş. Kız vur kafayı uyu işte her sabah 6'da kalkcağına.
Vazgeçmek istediği bi zaafı sorulduğunda hiçbir zaafı olmadığını söylüyor, bu kadar ego da pes.


Selena Gomez'inkini izlediğimde gayet tatlı bulmuştum kendisini. Küçük hanım havaları var, evin içine yakışmış, sevecen, ılımlı, arkadaşlarına ve ailesine zaman ayıran bi kız gibi görünüyor cevaplarına bakılırsa. 
Kaba insanları sevmiyor, sevdiği birini kaybetmekten korkuyor, En çok Avrupa'ya seyehat etmeyi seviyor.
Tanıtığı en iyi giyinen kadın Natalie Portman'mış. Yemeğe düşkün, yeşillik yemeyi sevmiyor ve pilatesci bir ablamız.
Crazy Stupid Love filmini defalarca izleyebilirmiş.
Bugüne kadar ona yapılmış en büyük sürpriz çatıda bi akşam yemeği. Bunların şaşırma ve beğeni algısı bizim gibi olmuyo demek ki. 
Videoda annesini baya bi övüp pohpohluyor. Şu an Justin ile yakınlaşmasından dolayı annesi ile arasının açık olduğunu biliyoruz. Eee ananı bile satıyosun işte bak....
En çok üzgünken yaratıcı oluyor, depresif şeyleri çok seviyor. 
En sevdiği kelimeyi yazmasını isteyince "minnettar" yazıyo. Ayhh bunalttı bu sevgi kelebeği haller.
Başka bi kariyer seçse şef olurmuş,



Kendisini tanımayı ve karakterini çok merak ettiğim Serena Williams reisin röportajı favorilerimden. Moda koleksiyonunu çıkarmasının öncesinde buluşup röportaj veriyor 2016'da. Kendisi gibi tenis oyuncusu olan kardeşi Venüs'ü bolca övüyor, rahat ve eğlenceli tavırlı bence, hiç sandığım gibi kasıntı değilmiş.
Tenis oynamasa bale yaparmış, no comment 😑 Pinpon ve basketbolda çok kötüymüş.
"Come ooon" diye bağırdığı için ceza almış bi maçta. Attırmayın reisin tepesini!
Mariah Carey'nin kıyafet dolabına girmek istermiş, ayakkabılarını çok beğeniyor.
Aşkın hayat boyu bir kere yaşayabileceğin büyülü bi deneyim olduğunu söylüyo awww yerink. Kendisi için yapılmış en romantik hareketin ise henüz yapılmadığını söylüyo, reisi mutlu etmek kolay değil.
Bazen tırnaklarını yermiş ve bunu bırakmak istiyor. Emma Stone'a tenis dersi vermek istermiş.
Kazandığı maçları nasıl kutladığı sorulduğunda 30'dan 40'dan sonra kutlamayı bırakıyorsunuz diyo ahahah e tabi bu kadar başarı olunca normalleşiyo heralde maç kazanmalar. Maç öncesi ritüeli ise ellerini yıkamak. Raketi sağlam kavradığından emin olmak için güzelce el yıkıyormuş.
Ömrünün sonuna kadar tek bi şey yiyecek olsa "taco" yermiş.
Hafif şapşal ve hiçbi şeye odaklanamayan bi insanmış. Şarkı söyleyebilmeyi çok istermiş.



Eğlenceli olarak tanıdığımız Emma Stone'un gerçekten de eğlenceli olduğunu görüyoruz. Vegas'ım gibi golden köpeği olması kalbimden vurdu beni. Los Angeles'daki evinde ağırlıyor bizleri. (bizleri?? saşldlş) Gerçek adı Emily, Emma takma ismiymiş aslında.
Aşksız yaşayamaz, sette kulaklıkları ve bolca kahve istiyor, en sevdiği renk kırmızı. Annie Hall filmi oyuncu olmak istemesinde büyük etken, Marlon Brando ile bi sahnede karşılıklı oynamak istermiş.
En sevdiği yemek patates kızartması ve brüksel lahanası. Bu ikisini nasıl sevebilir insan asdşlsşldfd Mayonezli hiçbi şey yemiyor.
İlk çalıştığı iş, köpek ödül mamaları üreten bi pastanede köpekler için ödül maması pişirmekmiş, böyle bi meslek, böyle bi pastane ilk kez duyuyorum.
Okuldaki mezuniyet balosuna gitmemiş, gitseymiş takım elbise giyermiş.
Giymeyi en sevdiği parça jean, o da benden! 1920'lerde yaşamak istermiş.
Issız bi adaya düşse yanına o adayı terketmek için bi bot alırmış, ha ha ha aman ne zekisin.
En sevdiği süper kahraman spiderman haha güzel gönderme olmuş. Gizli yeteneği olarak 1 dakika içinde 100 kelime yazabilmesi olduğunu söylüyo. Bugüne kadar aldığı en güzel hediye el yapımı bi sallanan sandalye.

Bi çoğu kurgu ve samimi olmasa da karakterlerine dair bi izlenim elde edebiliyosunuz. Bu seriyi beğendiyseniz yoğun istek üzerine bi 5'li daha yayınlayabilirim. Reese Witherspoon, Nicole Kidman, Blake Lively, Donatella Versace, Zac Efron, Kendall Jenner, Sarah Jessica Parker, Chrissy Teigen, Taylor Swift gibi isimlerin de röportajları var.

Bu 5 ünlünün cevaplarını nası buldunuz yorumlarınızı ve istteklerinizi bekliyorummmm!

Wish List: Şubat 2018

$
0
0
"Sevgililer günü geldi, 14 Şubat'a özel hediye önerileri listem"le karşınızda olacağımı falan mı sandınız hahaah. Yüzyılın yalnızı olarak yine elbette ki canım kendimin canım kendim için beğendiği şeyleri listeleyeceğim. Kah fakirliğimiz yüzümüze vuracak, kah vergilendirmeye sinirlenecek, kah kartımızın limitlerini zorlayacağız, bu maceralı yolcuğuğa hazır mısınız?



American Crime Story sonrası Versace markasına fena yükseldim! Zaten onlar da bunu istiyordu, kapitalizmin köpeğiyim napayım? Bu Versace küpeler istek listemin başında yer alıyor. Her biri 375 dolar olduğu için sadece beğenmekle yetiniyorum. Dolar 1 lira olsa ve her gün kenara 1 lira atsam 1 sene sonra alabilirim, bi de kırmızı kar mar yağar belki. Fotoğraflarda çok belli olmuyor ama vereceğim linke tıklayıp inceleyin, gerçekten çok güzeller. 



Sevgililer gününe karşıyız diye kırmızıya ve kalbe de düşman olacak değiliz. Bu kalpli ayakkap nedense çok hoşuma gitti, yalnız kalpler klübü sweatshirt ise tam 14 Şubat'lık.

The Lonely Hearts Club Sweatshirt


Daha makul ve alınası önerilerim şu şekilde. Gümrük sınırı iyice düşmüş olsa da bazı insanlar alışveriş yaparken not kısmına hediye yazdırıp ya da durumu açıklayıp daha ucuz bi fatura koyduruyolarmış aldıkları pakete. Tabi ben asla yapmıyorum yapanları duydum öyle istedikleri kadar alışveriş yapıyolarmış!!

Kırmızı sırtı açık elbise (Şaka gibi bi fiyat 10 tane alın adsşldsl)
How you doin tişört (Friends hayranlarına selamlar)
Pembe çizgili pijama takımı
Fermuarlı crop top
Çizgili mom jean
Kemerli çanta (Bu sezonun trendi bütün ecnebi bloggerlarda görmüşsünüzdür)


Sevgililer gününe karşıyım diyip nerde kalpli aşklı böcekli şey varsa onu beğenmem?? Ay neyse bu çantayı sembolik olarak koydum. Wepublic'de 600 TL üzerine %60 indirim haberini vereceğim aslında. Şöyle dolabımda kalite marka bi şey olsun diyorsanız bu indirimi kovalayabilirsiniz. Mesela şu Moschinoçanta 479'a inmiş. Linkini aşağı bırakıyorum, benzer ürünlere bakın, beğenin bana teşekkürü sonra edersiniz.

https://www.wepublic.com.tr/p_love-moschino-canta_306155_49890


(Fotoğraflar instagram: @healinfoods @ttkesifte @the_istanbul_lite @fooduristik hesaplarından 💛)

Arada ipin ucunu kaçırsam da yeni yıl ile birlikte daha sağlıklı beslenmeye karar verdiğimden bu ara sıklıkla karşıma çıkan Healin isimli mekandaki her şeyi her şeyi yemek istiyorum. Bi türlü gidemedim. Glutensiz şekersiz brownie, pancarlı hamburger, şekersiz tatlılar, kalorisiz tabaklar bi gözümü döndürdü. Böyle şeyler genelde sası tatlı olur ama yiyenlerden hep övgü duydum, en kısa sürede gidilesi. Nişantaşı House Cafe'nin karşısında kalıyo mekan.

Benim bu ayki aç köpeklik listem bu şekildedeydi, siz neye göz koydunuz, içiniz çekti bi diyin hele?

Ufak Tefek Cinayetler Stili: Merve Aksak

$
0
0
O iş bende tatlım!

Dizi başladığı günden beri istek gelen yazı işte huzurlarınızda. Aslında dizi stilini tek bi yazı yapacaktım ama hatunlar ayrı ayrı incelemeleri hakediyor, favorim Merve ile başlıyoruz. (Gerekli gazı alırsam diğer stilleri de arayı çok uzatmadan hazırlar yazarım :p)

Hem stil, hem karakter incelemesi, hem dizinin gıybeti için hazır mıyııız?



Hırslı, ihtişamlı, ihtiraslı Merveeeeee, ekranlardaki yılan eksikliğini muhteşem kapattı. Allah onun hışmından korusun. Aslıhan Gürbüz tarafından canlandırılan Sarmaşık Sitesi'nin çatal dilli yılanı Merve dizideki en sevdiğim karakter. O cheesecake yapışı, eserine bakışı ve cheesecake'i alacak zavallıya üzülüyo insan.


Evine, bahçesine, çiçeklerine, konumuna kocasından daha çok aşık herhalde. Pür makyaj bahçe sulayıp, topuklularla çiçek yaprağı temizliyor. Karakterin hep parlak, canlı renklerde giydirilmesini pek sevmiyorum aslında. Melek Oya soft pastel tonlar, cadı Merve turuncular, morlar. Bu tek renk kombinlerden kusucam artık.


Merve'yi kötü bulup kızamıyorum, sonuçta kendi hırsları ve çıkarları için hareket ediyor. Bundan daha doğal ne var? Herkes aşırı iyi kalpli, düşünceli, optimist mi ki hayatta? Ekranlarde çizilen muhteşem insan portresinden hiç hoşlanmıyorum (yandın Oya Toksöz seni çok pis gömücem) o yüzden Merve'nin pırlantalı, smoothieli, Raşeeell diye bağırmarlı kötülükleri çok hoşuma gidiyor.


Karakterin iddiası kıyafetlere de yansımış durumda. Sabahın köründe maşalı saçlar, kocaman küpeler, parıltılı elbiselerle Mila'ya yımırta yediren ilginç biri Merve. Bazen karikatürize edilmiş gibi abartı bulsam da %90 uyumlu buluyorum. O tupruncu ya da yemyeşil hallerini bilerek koymadım, bazen gerçekten çok demode görünüyor. 


Üzülse de, kızsa da, mutsuz olsa da dışarıya yansıtmamak için elinden geleni yapan, güçlü bir kabuk içinde yaşayan Merve'nin şıkırtılı paltolarının altında pamuk gibi bi kalbi var desem de inanmayın çünkü yok ahahah.


Her şeyi ve herkesi anında manipüle edebilme gücüne hayranım. Gak dese yapıyor, guk dese inanıyor insanlar. Merve reis senden alınacak çok ders var!


Ahaha ya şu bahçe sularkenki asalete bakar mısınız? Aslıhan Gürbüz'ün mimiklerini, karaktere oturuşunu atlamamak gerek. Kendisini instadan takip etmeye başladım bi iki ay oluyo, Merve'den nası farklı, nasıl doğa düşkünü, asla makyaj yapmayan, kendi halinde bi insan. Kendisinden bu kadar bambaşka bi role bu kadar harika bürünmek inanılmaz bi başarı. 


Hep bi planı, hep bi oyunu var, en sakin göründüğü anlarda bile bi kaç adım sonrasını planlamış bi karakter oluyor Merve. Payetli eteğiyle put gibi dergi okurken bile kimbilir neler geçiyo aklından... Kız o sünepe Serhan seni haketmiyo, bırak ne bok yerse yesin, uğraştığına değmez.


Gayet seksi de buluyorum Merve'yi, haminne ceketli etekli kombinlerden vazgeçip böyle şeyler giydiğinde bayılıyorum. Kadın dediğin ele gelecek!


Sünepelere tahammüllü olmayan Merve, seni o kadar iyi anlıyorum ki..

Aşk-ı Memnu'dan beri Twitter'da ilk kez bi dizi izlenirken tüm timeline bir oluyo. Dizi zaman zaman ağır saçmalasa da katlanmamın en büyük sebebi Merve Aksak. Öyle bi karakter olsa çekilecek dert değil diğerleri. 


Siyahların da sultanı sensin! İşler kötü gittiğinde, planalar hainleştiğinde, alınacak bi intikam öncesi sessizliği olduğunda Merve'yi siyahlar içinde görüyoruz. Dev pırlantalar, yapılı saçlar, o endam o eda! 



Dizinin seyri bundan sonra ne olur bilemiyorum ama Oya'nın alamadığı o intikamı Merve alır gibime geliyor. Sarmaşık Sitesi'ni Oya ve Serhan'ın tepesine yıkar az biraz tanıyorsak Merve'yi. 


Uzun süredir ekranlarda çizilmiş en renkli, en eğlenceli, en şahsına münhasır karakter Merve'ye ülkecek bayılıyoruz. 

Övgü yazılarında biraz tıkanıyorum, iş gömüşe geldiğinde maşallah dediğim 40 yıl yaşıyo, o yüzden bundan sonraki yazılarda çok kulaklar çınlayacak çoook! Bi sonraki OyaPelin mi olsun soruyorum size? (Arzu'yu yazmam bile belki o kadar silik ki)

Bundan önce yazdığım dizi karakteri stillerinin linklerini de hatırlatayım, eskiyi yad etmek isteyenler olursa:


Ayh valla baya uğraştım bi yorumunuzu alırım!

Kırmızı Halı: GQ Man Of The Year 2018

$
0
0
Dı dın dın dı dın! Beni çağırmamanın bedelini ağır ödeyeceksin GQ!

Dün gece gerçekleşen GQ Man of The Yearödül törenine katılanlar ne giymiş, ne etmiş ona bakacağız. Dergi battı dedim diye bi ton laf etmişlerdi bana, tmm batmadınız zaten çağırsaydınız da gelmezdim dişim ağrıyo. (Koşa koşa giderdim kimseyi kandırmıyım) 

Diğer yerel ödül törenleri kadar paçoz değil ama bunlar da kasıntılıktan ölüyorlar. Cool olcaz diye yataktan kalktığı gibi gelenler, bi fön çektirmeyenler, müziğe eşlik etmeyenler. 


Gecenin tek ödül alan kadını Gülse Birsel ile başlayalım. Off bu nedir ya? Yıllarca cool kadın belledik, içinden Hadiseçıktı. Bu dantelli beli pırlantalı fırfırtlı taftalı tuvaleti hiç yakıştıramadım ona. 


Asşlfldsşfldşfldş ay hiçbi şey yazmaya bile gerek yok. Napıyosunuz siz yaa? Defne Samyeli aç aç aç nereye kadar, anladık hala taş gibisin tmm soluklan.
Seçkin Piriler'i ise tebrik ediyorum. Her defasında inanılmaz demode olmayı başarıyor, bu kadar istikrarlı bi demodelik görmedim. 


Hoff vallahi fenalık bastı, cool tören lafımı geri alıyorum, Altın Kelebek'de daha şık giyinmişlerdi. Bu dallı güllü tüllü transparanlı tuvaletlerden çoook sıkıldım. Raisa Vanessa sardı başımıza bunları, herkes tek tip!


Raissa Vanessa demişken, milleti giydirip kuşatıp kendilerinin tayt ve kazakla katılması ayrı bi ilginçlik olmuş. Duygu Akdeniz'in elbisesini beğendim ama Deniz Akkaya için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Fotoğraflara bakarken yoruldum epilepsi krizi geçiricem ya. 


"Hiç mi sade ve şık insan yoktu gecede?" derseniz size Seda Domaniç ve Berrak Tüzünataç verelim. Beyazın sadeliğini çok iyi taşımışlar. Özge Ulusoy'a değinmiyorum hiç, koltuk kumaşı palto kürk, saçlar, dekolte, öff baya kötü görünüyo.


Çiftlerden ise en çok Tanem Sivar ve eşini, Büşra Develi ve Burak Deniz'i beğendim. 4'ünün de maşallahı var kapı gibiler.
Kameraların kurulduğu poz verilen yer ise evlere şenlik. Hayret sadece çadır tepesi ışıklar güvenlik bariyeri görüyoruz, ufo falan da girsin kadraja isterdim...


Bade İçcil'in Zara tulumunu görünce çok şaşırdım. Yani ben bile böyle bi geceye giderken bu kadar Zara'yım diye bağıran bi şey giymem, düz siyah bi elbise giyerdim. Neyse önemsemiyo heralde ama bak laf söz ederler Bade'cim, yüzüne gülüp "Başka şey mi bulamamış" der bu cadılarrrrrr.
Müge Boz'un tulumu da sezonun dalgül trendini yakalamış :/ İki tulum arasından seçim yapsam kesinlikle Bade İşcil daha iyi görünüyo.


Başak Dizer her zamanki gibi sade, şık. Onu beğenmekten ben yoruldum ❤️
Özlem Yıldız ise bunca karman çormanlık içinde iyi denecek isimlerden. Maşalı saç sevdasından allah aşkına kurtulsun bizim hanımlar ya. Onun dışında beğendim.


Kaçan tadımızı düzeltecek tek şey smokinler içindeki yakışıklılar. Hepsi ayrı ayrı muhteşem görünüyor.


Bi de bu "Heyoo ben çok farklıyım smokin giymem"ciler var. Geceye kot pantolonla, spor ayakkabıyla katıldınız woow çok asi ve farklısınız. Ulan herkes giymiş efendi gibi, drescode'a uymak sizi ne eksiltir ne yüceltir.


Bak mesela farklı olmak isteyen nasıl güzel oluyor? Mahmut Orhan'ın papyon yerine taktığı aksesuar süper. Mabel Matiz ve Anılcan her zamanki gibi klişelerden uzak ve coollar.

Hadi benden bu kadar içim şişti, sıra sizde yorumlarınızı bekliyorum!

Not: Fotoğraflar https://www.ntv.com.tr den alınmıştır.

Gittim Gördüm Gezdim: Atina

$
0
0
3040930. Atina seyehatimizden sonra artık oturup şu yazıyı yazmam gerektiğine karar verdim. 

Kışın ortasında tatilimiz gelince (bkz. tatili gelmek) nereye gitsek, nerde en az donar en az mali çöküntü yaşamayıp döneriz diye düşünüp bildiğimizden şaşmadan Atina'ya gittik tekrar. Kankim bayıldığı için ben de bayılıyorum artık ne yapayım.

Neden Atina diyecek olursanız, yakın, ucuz, tanıdık, eğlenceli..


Öncelikle milyonlarca soru gelen evimiz ile başlayalım. Her zamanki gibi yine Airbnbüzerinden bir yer tuttuk. Airbnb kullanmayı daha önceki gezi yazılarımda bolca anlatmıştım, buraya tıklayarak üye olursanız hem siz hem ben bi kaç yüz TL indirim kazanıyoruz.


2 katlı, 2 teraslı, bembeyaz, Acropolis manzaralı kocaman evimizin linkine ise buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Biz çok memnun kaldık. Tam instalık, güzel güneş alan, biraz merdiven ve yokuş yollu olsa da harika bir evdi. Yazın yine gidip yine aynı evde kalmaca???


İstanbul'un balık istifi gece hayatından, içine alkol konmaya korkulan kokteyllerinden, hanzolarından bıkıp iki medeniyet görmek isteyince haftasonu kaçamağı olarak ideal bi lokasyon Atina. Manitanızla da, kız kıza da, arkadaş grubunuzla da eğlenebileceğiniz bi şehir.

Müzesini, kilisisesini, tarihi binasını meraklısı bulsun gezsin. Onları öneremiycem...


Defalarca gitme sebeplerimizin en başında Klimataria geliyor. Lokal bi meyhane, canlı müzik var. Ama gitmeden çook önceden yer ayırtın. Önce 5-6 gibi başlayıp 7'de biten bi seans oluyo, sonra müzik bitiyor, tüm masalar boşalıyor, ikinci ekip geliyor. Biz son gittiğimizde müzik 11'de başlamıştı. Tüm menüyü yiyip, litrelerce şarap içip iki kişi 70 Euroödedik. İnsan gibi yiyen 50'ye kalkar. Tanıdık ezgiler, kalkıp oynayan yaşlı Yunan teyzeler amcalar, aşırı güzel deniz ürünleri bak yine canım çekti!


Valla gezip tozmaktan ve hangoverdan asla fotoğraf çekemiyorum her gittiğimde Atina'ya. Tarihi kısımları kendiniz gezersiniz, ben bar pavyon önereceğim. Yazdığım her yer tarafımdan onaylıdır.


The Clumsies - Pepe's - Ruins

The Clumies - Bar olarak başlayıp ilerleyen saatlerde kalabalıklaşmasıyla minik bi club halini alıyor. Devasa bi kokteyl menüsü var.
The Bank Job - Burası da kokteyl bar olarak başlayıp gecenin ilerleyen saatlerinde baya bi club halini alıyor. Sabah 6'ya kadar açık.
Pepe's - Pazar brunchı için de burayı öneriyorum. İster şampanyalı kokteyller, ister yımırtanızı yiyin, efsane cool bi mekan içi.
A for Athens - Akropolis manzaralı bir bar. Dateleşen çiftler, içkisini yudumlayan genç Atina'lıları bu mekanda bulmak mümkün, azcık romantik hatta.
Six Dogs - Kaç defadır gitmek kısmet olmadı ama bana en çok önerilen mekan burasıydı. Bi gittiğimizde çok yemek yemekten gidemedik, bi keresinde kapalıydı, bi keresinde fazla sarhoştuk gidemedik aaslşdslş Buyrun siz gidip bana anlatın.



Pepe's'in hemen yanında Ruins yer alıyor. Burası da kocaman bir mekan. İçkisini, kahvesini içenler, koyu sohbete dalanlar, dışarıda masalarda keyif yapanlar. İnanılmaz sevdiğim bi yer oldu. Zaten ikisinin olduğu sokak baştan aşağı bar ve kafelerle dolu. Gözlemlerime göre Atina'nın Nişantaşı'sı burası.


Zaten ufak bir şehir olduğu için metro, taksi, uber kullanabilirsiniz. Havaalanından şehre tek yön metro bileti 10 euro, uber de 20 küsür. Trafik saatinde değilseniz ubere binmek daha mantıklı. Taksiciler adam sikmiyor, kısa mesafe olduğundan 3-5 bi şey yazıyor her yer.


Pazar sabahları Monastraki meydanının yakınlarında bit pazarı kuruluyor. Erken saatte gidip saatlerce eşelenebilirsiniz, inanılmaz şeyler var. Tarihlerimiz de benzeştiğinden Türkçe plaklar, eşyalar, bulmak mümkün, tam bir nostalji diyarı. Adresi tam hatırlamıyom "Athens Flea Markt" yazın bulursunuz.


Pazarda ben fotoğraf çekerken iki tezgah sahibi abi hemen poz verdi. İşte bu kadar sıcakkanlılar. İstanbul'dan geldiğinizi duyan herkes seviniyor, Türkçe bi kaç kelime ediyor, mutlu oluyorlar. Bu bile yetiyo aslında defalarca gitmeye.


Sokaklar narenciye ağaçlarıyla dolu. Aşılanmadığı için yenmiyormuş ama o kadar iştah açıcı ki. Meyveler hep yerlere dökülmüş durumda. (Fotoğrafı dik çektiğim için anksiyete krizim tuttu ama paylaşmak istedim.)


Heh boğaz turizmin ikinci atlanmaması gereken durağı George's Steakhouse. Sanem'in favorisi, yemezse kudurduğu etci. Şehir merkezinden biraz uzakta, deniz kıyısında yer alıyor. Uber ile 15 euro falan tutuyor, metro ile gitmek de mümkün. Böyle bir etci olamaz. Salatası, ızgara etleri, köfteleri, kızartmaları ile efsane bi yer. Kilo ile sipariş verenler, eve paket söyleyenler, aileler, çiftler kocamaaan bi yer. Dönmeden önce mutlaka uğramanız lazım.



Burası etcinin olduğu sahil. İki sene önceki gidişimizde hava güzelmiş kumlarda oturup proseccomuzu içmişiz. Off ikimizin de saçının gri olduğu korkunç dönem. Allahım sen tekrarlatma.


Aklınızın kıyısında köşesinde Atina'ya gitmek varsa hiç düşünmeyin derim.

Daha önce gidenler benimkilere ek olarak öneride bulunmak isterlerse yazsınlar. Bi sonraki gittiğimizde de oraları ziyaret ederiz. I love komşiiiii

Ufak Tefek Cinayetler Stili: Oya Toksöz

$
0
0
Günlerdir keyfim yerinde, elim şu yazıyı yazmaya gitmiyo çünkü biliyorum bütün sinirlerim alt üst olacak ama daha fazla da erteleyemeyeceğim. Evet "Merve Aksak Stili"nden sonra dizinin kanatsız meleği Oya Toksöz stili geliyor hazır mıyız?

Bol gömüşlü, bol stilli, bol gıybetli bi yazı olacak, çayınızı kahvenizi şimdiden hazırlayın.



Dizinin başrolü Gökçe Bahadır'ın hayat verdiği Jinekolog Doktor Oya Toksöz karakterini bi karış suda boğmaya hazırım. Kanatsız melek, yeryüzüne cennetten düşmüş bir huri adeta. Fakirlerin anası, yetimlerin babası, Sarmaşık'ın can kurtaranı Oya'nın stilinin en önemli özelliği "tonsürton" Tek bi rengin tonlarının hepsini giymesiyle ön plana çıkıyor. Tabi içinin temizliğini, saflığını en iyi beyaz parçalarla yansıtıyor. 


Takımların, tulumların şahı kendisi. Evet kabul ediyorum bu tarzını çok beğeniyorum ama iyiliğinin temsili olarak sürekli soft, pastel renkler giymesi, diğer karakterlerin cart renkler giyerken onun sadece üzerine ipeksi bi dokunuş yapılmış şeyler giymesine sinir oluyorum. 



Bence en cool, en büyük zenginlik belirtisi şey evde de güzel giyinmek. Kendime bi bakıyorum dışarı giyilmiycek tişört, sürekli bi tayt, rengarenk çoraplar, polar sabahlık. Bi Duru Durulay'ın bi de Oya Toksöz'ün ev stili muhteşem. Ama işte böyle güzel şeyler alınca da "eskir" diye evde giyesim gelmiyo salşdslşdf 



Kış vakti giydiği incecik kıyafetlerin üzerine giydiği paltolar da meşhur. Anladığım kadarıyla zenginler üşümüyo arkadaşlar. Üşüyecek ortamları olmuyo çünkü. Kombiyi 4'de yakınca yüreklerine inmiyo, doğalgaz faturasını düşünmediklerinden, aşıları checkupları vitaminleri tam olduğundan ince giyinseler de hasta olmuyolar. 



Bir yuva, bir aile kurma hasretiyle yanıp tutuşan Oya'mız, onca işinin, aşnanın fişnenin arasında sabahın köründe kalkıp sporunu yapmayı ihmal etmiyor elbette. Yüzüyor, koşuyor, okuyor, yazıyor, çiziyor, seminerler düzenliyor.. Gözünü ezanla açan karakter sabahın köründe, gecenin bi yarısında spor yaparken bile renk skalasından şaşmıyor. Donundan babet çorabına hepsi uyum içinde. 



Pembiç miçin çen? Çok sinirlenip sinirlenip en fazla "Salak" diyebilen bi kız tipi var Oya'nın. 20 yıl önceki başına gelen olayı hala unutamamış, sinridememiş, bi "iyiler ve kötüler"dir gidiyor. Yaa kızım sal, paran pulun işin gücün var, gününü gün etsene? Geçmişe takılmış kalmış... Evli adamla olamam da olamam. E oldun? Başta kendini kandırıp toplumsal normlara göre yaşamaya çalışma Oya Toksöz, yapmak istiyosan yap, kafa sikme!


Fakirleri gebe bırakıp, karakol önlerinde acil doğumlar yaptıran, anksiyete krizi geçiren Serhan'ı sakinleştiren, kuşları kedileri köpekleri düşünen, yeri geldiğinde enginar yeri geldiğinde risotto yapan bi süper kahraman Oya Toksöz. Bi karakterin bu kadar "iyi" yansıtılmasından hiç hoşlanmıyorum. Doktor önlüğünü giyip hayatlar kurtarıyor hee öf. Spor şıklığı da kötü değil ama karakteri sevmediğimden ne giyse batıyo işte. 


Dizinin yarısı Oya'nın evli mutlu çocuklu arkadaşlarını istemeye istemeye evinde ağırlamasıyla geçiyor. Diğer yarısı da evli mutlu çocuklu arkadaşlarıyla istemeye istemeye görüşmesiyle. Ha bi de karı kılıklı Edip'in her sike maydonoz olması var. Diziden zaten soğumuş durumdayım bi de bu sürekli aynı tehditler, küsmeler, akabinde barışmalar iyice canımı sıkıyo. Bak stilden bahsedecektim nerelere geldim. Bu beyaz elbiseler gelinlğin olsun Oya Toksöz ne diyeyim? 


Mini etek giydiğinde bile takım takım takım! Kızım sal bi yaa, bi uyumsuz giy, bi renk karıştır. Mrs. Perfect olarak takılmasından bıktım.

Hadi benden bu kadar, son bölümü de hala izleyemedim zaten, iyice çileden çıkarmaz umarım.

Yorumlarınızı bekliyorummmm!

Jennifer Lawrence Şubat 2018 Stili

$
0
0
Böyle dönemlik stil yazmaya bayılıyorum hele de Jennifer Lawrence bi tanıtım maratonuna girince tatından yenmiyor. Beton suratlı güzelimiz bu ara neler yapıyo, neler giyiyo buyrun dalından yemek üzere yazımıza....



En son gündem şu fotoğrafla olmuştu. Red Sparrow filminin Londra'daki tanıtımında herkes paltolu, o elbiseli çıkınca eleştiri yağmuruna tutulmuş, "Size ne üşüyosam ben üşüyorum" diye herkesi susturmuştu.


Versace

Her şey bir yana ben elbiseyi, duruşunu, çok çok çok beğendim. Siyahın coolluğu muhteşem bi kesim ve modelle harika olmuş Jen'ciğime. Al bu elbiseyi kaydet, yazın düğün dernek olduğunda diktir terziye. Ya da şu aşağıda önerdiklerime de bakabilirsiniz.



Christian Dior

Red Sparrow demişken filmin galasından bahsedelim biraz. Londra'daki galada renkli bi Dior tuvalet giymiş, saçları ise doğal formunda. Sanırım onu ilk kez fönsüz görüyoruz, pek hoşuma gitti. Filmde ise Rus bi ajanı oynuyor. Ay bu kız da bayılıyo böyle vurdulu kırdılı filmleri. Aşk istiyoz J-Law romans istiyoruzzzz.

Simli gri tulum (buna baya aşık oldum)


Siyahi ünlülerin "doğal saç" akımından sonra onun da kendi doğal saçlarıyla çıkması eleştirilere sebep olmuş tabi. Ay artık kim neye alınacak, neye bozulup eleştirecek dozu iyice kaçtı, yıldım vallahi.


Jennifer Lawrence'ın oyunculuğa 1 yıl ara vereceği, aktivist eylemlere yoğunlaşacağı söyleniyordu. #metoo hareketi için konuşmacı olarak katıldığı panelde bunun kısmen doğru olduğunu söylemiş. Tamamen ara vermeyecek ama bu işlere ağırlık verecekmiş. Aferin kız, daha da bi girdi gözüme. Paltosuz çıktı tartışmalarından sonra nerdeyse kocaman bi erkek ceketiyle çıkması da ayrıca ironik geldi, dalga geçiyo herkesle hahaha.



Ay kadın arabaya inip binerken bile cool giyiniyo, nasıl sevmeyeyim seni. Film tanıtımı için habire röportaj veriyo, bu röportajlardan birinde ortaokul terk olduğunu açıklamış. Okul hiçbi zaman kendisine göre değilmiş ve ortaokul dipolması bile yokmuş. 

Açıklamalarından ve görüşlerinden anladığım kadarıyla kendini geliştirmiş, eğitmiş bi kıza benziyo, öyle okulu bırakayım hadi ünlü oldum bommmboş takılayım dememiş gibi. Ama tabi oturup sohbet etmeden bilemem.....



Christian Dior Couture

Ahhhh bu hali olmadan biter mi bu yazı? Bafta 2018ödüllerinde giydiği siyah tuvaletle insanlık dışı görünüyor. O porselenliği, o donukluğuna o kadar hayranım ki, sanki bi robot! Meryl Streep bugün neyse, ilerde de o olacak bu kız, ahan da yazıyorum!

Al otur izle bir insan ve stille karşı karşıyayız sayın okurlar. Yorumlarınızı ve yazı isteklerinizi bekliyorum!

Kırmızı Halı: Academy Awards 2018

$
0
0
Ben her yıl "Bu seneki en sıkıcı törendi" yazmaktan bıktım, bunlar sıkıcılaşmaktan bıkmadı. Eurovision daha eğlenceli valla. Sürekli bi politik mesaj, sürekli mesaj kaygısı, sürekli bi laf sokuş, bi iğneleyiş. Ulan insanları ayrıştırıp senelerce ödül vermeyen sizdiniz, şimdi hepimiz kardeşiz... 

Time's Up akımına destek ve birlik olmak için bu yıl bütün ödül törenlerinde siyah giyme kararı ya da elde beyaz gül ya da yakaya rozet takma kararlaştırılmıştı. Oscar'da herhangi bi destek göremedik, dernek "Biz zaten kırmızı halıya yansıtmak istemiyoduk" diye açıklama yapmış. Oscar'da yemedi desenize, ay neyse ödüllerin doğruluğu, yerliliği başka yerlerin konusu ben şimdi kıyafetlerden bahsedeceğim, paçoz çok da allahtan keyifli bi yazı olacak, are you readyyyy??



Chanel - Atelier Versace - Balmain - Calvin Klein

Dün geceki töreni dev bir belediye düğünü olarak düşünürseniz dün birbirinden şık gelinlerimiz vardı. En mutlu günlerinde sade elbiseler seçen kızlarımız Margot Robbie, Mary J. Blige, Jane Fonda ve Laura Dern birer çeyreği hakettiler. Hepsinin elbisesi çok şık, çozgel.


Schiaparelli - Christian Dior - Armani Prive - Zuhair Murad 

Ha dersiniz ki, düğün için erken sizler için nişanlık modellerimiz de hizmetinizdeydi dün gece. Aile arasında isteme ve nişan organizasyonu kombinleri ile çıktılar karşımıza Emily Blunt, Elisabeth Moss, Allison Williams ve Gina Rodriguez. Ne yazık ki bu Osmanbey kumaşlı soft nişanlıkları beğenmedim. 


Atelier Versace - Gucci - Louis Vuitton 

Aaa oynak kaynanasız düğün olur mu. Genç yaşta doğurmuş, "Ay ben sizi gelinin ablası sandım vallahi" denmesi için takmış da takmış genç dünürlerimiz ise Jennifer Garner, Salma Hayek ve Sandra Bullock. Üçü de o kadar ayrı ayrı korkunç ki, demodelikten ruhum sancıdı. Salma Hayek, Kibariye misin sen yaaa.


Reem Acra - Reem Acra - Christian Dior

Damadın oturaklı ve görmüş geçirmiş anası ise Allison Janney, Helen Mirren ve Meryl Streep. "Bula bula bu kızı mı buldun" azarı çekilmiş, kız istenmemiş ama oğlanın hatrına o gün tüm ağırlığıyla düğünde yer almayı kabul etmiş, servet sahibi anneler kıyafetlerde oldukça başarılı seçimler yapmış. 10 10 10!


Dior

Gelinin bekarlığa vedasını düzenleyip zenci striptizci ayarlayan, içip içip düğünde abuk subuk hareketler yapan kankisi Jennifer Lawrence. Kendisine bayıldığım için saçını, elbisesini, hareketlerini çok tatlı buldum. Aday olmamanın verdiği rahatlıkla en çok eğlenen isimlerden biri olmuş.


Givenchy - Armani Prive - Atelier Versace 

Şimdi bu parıl parıl kızların da hakkını yemeyeyim. Düğünümüze bi kalite, bi hava kattılar. Gal Gadot, Sally Hawkins ve Lupita Nyong'O gayet havalı görünüyorlar, özellikle Lupita'ya bayılss.


Giambattista Valli - Vera Wang

Artık uçuş uçuş tüllü elbiseler pek göremiyoruz kırmızı halıda. Ama Zendaya iyi bir örnekken, Taraji P. Henson korrrrkunç avam görünüyor. Vera Wang olduğuna inanamadım üzerindeki siyah elbisenin. Oscar'da bu kadar dalağına kadar açmaya ne gerek var? İçinden görünen krem rengi sütyeni falan fecahat. Zendaya düğünün, gelinin okuldan sınıf birincisi arkadaşı olurken, Taraji P. Henson yeni boşanmış görümcesi. 



Köyden gelen akrabalar...

Ay şimdi etnik kıyafet duyarı yemeyeyim de çok ama çok kötü her biri. Oscar'a geliyosunuz ya azcık özenin. 


Michael Kors - Louis Vuitton - Calvin Klein

Yeter düğünümüz sona erdi, şimdi mezuniyete geçiyoruz aşlsdşd Şaka şaka. Renklere göre ayırdım bu sefer de. Viola Davis bu rengi aşırı cool taşıyabilecek tek kadın. Bi çantasını sevmedim o kadar, saçı falan ha ri ka. Anne demek istiyorum kendisine, beni evlat edin Violaaaa.
Emme Stone ise bütün dünyanın kötü olduğuna ortak karar verdiği bir takım giymiş. Ya sen Oscar almış, bu sene de aday bi oyuncusun, çok istiyosan takım giy de bu takımı değil!
Saoirse Ronan ise oynadığı rolden kurtulamamış, lise mezuniyet elbisesi.


Armani Prive

Aaa Nicole'cüğümü nasıl unuttum! Herkes bayılmış bu elbiseye ama yaniii ne bileyim... Aşırı zayıflamış, bi kaldıramamış sanki bu kurdale ve dekolte kısmını gibi. 


Çiftlerde ise bu sene öyle "wooow" dedirtcek bi güçlü kapıl yoktu. Nerde Brangelina'lar, nerde Orlando Bloom Miranda Kerr'ler... Steven Spielberg ve eşinin minnoşluğu? 1.50 ailesi resmen ya çok tontişler.
Geçen sene "En İyi Erkek Oyuncu"ödülünü alan Mahershala Ali'nin eşinin kıyafetini görmek istemezdim. Neyse etnik metniktir laf yemiyim bi ton.
Ansel Elgort ve uzun süredir sevgili olduğu Violetta Komyshan cool görünüyorlar, Pelin bu çifti beğendi!


Matthew McConaughey'nin eşi Camila Alves, Alicia Keys'in başlattığı kırmızı halıda makyajsızlık akımına uymuş ama dağınık saçı başıyla birleşince sanki uykudan yeni uyanmış gibi. Aa bak onu da gelinlere alsaydım keşke.
"En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu"ödülünü alan Sam Rockwell ve kız arkadaşı Leslie Bibb ise bir diğer beğendiğim çiftti!


Kırmızı halıda yürümediği için Frances McDormand'ı koyamadım ama zaten asıl muhteşem olan konuşmasıydı. Zaten ödülü alacağını umuyor ve bekliyordum ama tüm aday kadınları ayağa kaldırıp, sektöre seslenmesi harikaydı. I love you Francesss!


Mudbound filminin yönetmeni Dee Rees'in ayakkabıları ve Lupita'nın Black Panther filmindeki rol arkadaşı Danai Gurira'nın saçındaki ilginç şekil oldukça dikkat çekmiş. Ben ikisini de beğenmedim.


Şeftaliye düşkünlüğüyle tanınan Timothee Chalamet beyazlar içinde yine coolluğunu konuşturmuş. Bu çocuğu çok mu sevsem, aşırı mı nefret etsem, iki farklı uçtayım, ortasında bi şey hissedemiyorum. 
Get Out filminin senaristi Jordan Peele"En İyi Senaryo" dalında Oscar alan ilk siyahi kişiymiş. 2018 yılında hala "ilklerin" yaşanıyor olması çok üzücü.


Sol baştaki abinin adını bilmiyorum ama tarzını beğendim.
Gael Garcia Bernal ne kadar yaşlanmış yaa, süt gibi oğlandı tanıdığımızda :(((
Armie Hammer'a bakarken sağlıklı düşünemiyorum, iç organlarım yerinden oynuyo, gözlerim enseme kaçıyo, böyle bi muhteşemlik olamaz, fizyolojimi bozdun allahsız.

Gecenin detaylarını, tören sonrası partilere katılanlar ve giydiklerini https://www.instagram.com/bikotbitisortmag adresinde paylaşıyor olucam. Ha çok isterseniz yazı da yazabilirim!

Hadi ben azcık dinleniyim, söz sende Türk halkı! Yorumlarınızı bekliyorummmmm ❤️

Kırmızı Halı: Vanity Fair Oscars After Party 2018

$
0
0
Yine törenden daha çok ilgi çeken bir after party olmuş gibi görünüyor. Geleneksel Vanity Fair partisine katılan modeller, ünlüler, şarkıcılar törendeki kasıntı kokonalardan çok daha iyi giyinmişler gibi geldi. Yine sizler için tek tek kategoriledim, birleştirdim, araştırdım, bu yazıyı yazan kız kör oldu!

İşte 2018 yılının Vanity Fair Oscars After Party'sinde kim ne giymiş!


Albreta Ferretti 

Milli yenge Adriana Lima ile başlayalım. Hamile mi değil mi, deli gibi boks yapıyor, Metin Hara ile takipleşmiyor derken bence kesin hamile! Kıyas olsun diye geçen sene katıldığı Vanity Fair partisinden de bi fotoğraf koydum, farka bakar mısınız? Bu sene hem VF hem de Elton John'ın partisine katılmasına rağmen instagram'a geçen seneden bir fotoğrafını koydu. Bu sene katıldığın davete neden geçen seneden fotoğraf paylaşırsın ki??


Prabal Grung

Yanyana görmeyi özlediğimiz çift Miley Cyrus ve Liam Hemsworth çok tatlılar ama Miley önünü dönene kadar! Hadi siyah beyazlı elbisesi belki kurtarır da, pembe ve simli olana diyecek kelime bulamıyorum. Kreşe giden biri çizmiş, bu da almış diktirmiş gibi. İnsan kapı gibi manitasıyla salınırken şunu giymeye utanır ya!


Gucci x Dapper Dan 

Bir başka utanç abidesi de Salma Hayek. Hem törende, hem partide aşırı saçmalamış. Etniğimsi etek ve üstü, kendisine 3 beden dar. Kesinlikle kendisinin stili değil bu kıyafet. Ay neyse banane kocası düşünsün. Bu kadar parayı nası rezil yiyo karım diye ağlansın dursun. Şeyma'dan para yeme dersi alması lazım bunların!


Saint Laurent - Alberta Ferretti - Azzaro

Alışılmışın dışına çıkan siyahlardan bir tek Kendall'ı beğendim. Gerçek bir süper model gibi taşımış üzerindeki aşırı miniyi. Zoe Kravitz bu iddialı elbiseyi taşıyabilcek bi karakter gibi gelmedi, o daha vintage şeylerde cool oluyor. Elsa Hosk da zahmet edip üzerine bi tül geçirmiş, keşke direk donla gelseydi... Bu model tayfasının böyle etkinliklerde "En çok ben açacağğmm" yarışından hiç hoşlanmıyorum, zaten bütün çekimlerde harika vücudunuzu görüyoruz zaten. Giy düzgün bi şey gel işte ya!


Louis Vuitton - Ralph & Russo - Marc Jacobs 

Emmaaaa, napıyosun Emma! Hem törende, hem partide korkunç olmuş. "Bu seneyi kötü geçireyim ki seneye ne giyersem harika görünecek" diye çıtayı bilerek düşürdü sanırım.
Heidi Klum seni yel alsın artık, Özge Ulusoy ve Çağla Şikel gibi her yerde bu kadın! Ne yapıyo, neden orda anlamak mümkün değil. Üzerindeki fiskos örtüsü bozması şeye ise nutkum tutuldu.
Sarah Paulson'cığım da sınıfta kalanlardan. Sarı ne ya?


Aaa bak bana bunlarla gelin! Beyaza karşı bi zaafım var, hele de böyle takım olunca pek cool göründüler gözüme bu zarif hanımefendiler. Naomi Campbell'a da zarif dendi ya şurda, pes! 


Alexandre Vauthier 

Ciaraaaaaa, bu ne hal Ciara! Normalde kendisine ve kocasına bayılırım ama bu latex üstü tafta kumaş israfından nefret ettim. Çok çok çok kötü görünüyor. Kocası da Yeliz Yeşilmen'in kocasına benzemiyo mu? aasşsldlş


Sophia Webster - ?? - Roberto Cavalli - Armani Prive 

Bu hanımları sevdiğim için işlemeli kıyafetlerini de sevmiş sayılıyor muyum? Emily Blunt'ın çiçeklisinin sevilecek yanı yok ama Meredith Grey'ciğime laf etmeye elim gitmez, taş kesilirim. O yüzden kuşaklı tulumunu beğenmiş gibi yapıcam mecbur.
Ama Joan Smalls ve Lupita Nyong'o harika görünüyorlar gelin kabul edelim. Elbiselerin kesimi, kumaşı, oturuşu, zırh gibi bedenlerini kaplayışı harika. 


Chanel Couture - Versace - Ralph & Russo - Roberto Cavalli Couture

Gecenin ve sezonun favori rengi ahan da bu! Krem rengi parıltılı kumaşlarınızı alıp terziye koşabilirsiniz düğün sezonunda. Defalarca kez giyilmiş gibi geliyor hepsi birbirinin aynı. Ama Hailey Baldwin ayrı bi cool geldi gözüme. 


Hahahaha Lea Michele şaka mı? Bu kadar çabalı bi dekolte hayatıma görmedim. Saçı ve makyajı da korkunç, boynu yok olmuş, kasılmaktan ölüyor poz vericem diye. Safiye Soyman pırıltısı eteği of of of. Gecenin en kötü ismi sanırım kendisi.


Bordo tayfada da pek bi numara yok. Al birini vur ötekine, hepsi iyi görünüyolar işte ne diyeyim? Fotoğraflara bakıp geçelim artık yoruldum ://


Neyse ki miniler rezalet de çok fazla sessiz kalmama gerek yok. Bunlar nasıl elbiseler ya? Hepsi ayrı ayrı dökülüyor!


Prada 

Çift gibi çift be! Emma Roberts ve Evan Peters bi dargın bi barışık senelerdir iyi idare ediyorlar valla. Çifti sevdiğim için dalin sarısı tuvaleti bile beğendim.


Zuhair Murad 

Yeni babanne/dede olan Caitlyn Jenner, ilk kapak olduğu Vanity Fair'e şükran sunmak için kırmızıları çekmiş gelmiş. Rita Ora'nın kemeri artık Nişantaşılı bloggerlar bile takmıyor! Şopar mopar seviyorum kızı napiyim.
Allison Janney, her zamanki Türk bayrağına selam çakıyor!!!


Osmanbey nişanlıkçılarının vitrinlerinden kopup gelen Rosie Huntington-Whiteley, Paris Jackson ve Kate Upton, sizi Vanity Fair olsam kapıdan içeri almam! 


Siyah asla yanıltmaz! Lisa Bonet, Kate Beckinsale ve şimdi adını hatırlayamadığım model kızımızı şık buldum.


Siyah yanıltmaz dedik ama çok şükür dediğim iki gün yaşamadı. Straplez seçen hanımlardan Mindy Kailing'inki lacivert gerçi. Kendisini çok severim ama o Güllü saçlarını, çantasını hiç sevemedim. Bu sene çantalar genel olarak felaketti sanki, yanılıyor muyum?
Sofia Vergara avize formunda katılırken, Ashley Graham'ı baya bi tuttum, efsane görünüyor.


Kötü kötü kötü! Rashida Jones hamile mi? Hormonlardan dolayı göl kenarı tablosu desenli bi şey giydiğini ummak istiyorum.
Nina Dobrev'in Seren Serengil kaşlarının hali nedir öyle? Tanıyamadım. Bi de makyajsızlık akımına uymuş galiba. O eski halinden eser yok şimdi!


Zendaya nasıl bu kadar ince ve sütun gibi, kız resmen heykel! Bakmaya doyamazsın. 
Greta Gerwig şişirilmiş filmi ile ödül alamayınca bi yüzü düşmüş, b, elbiseyi buruşturmuş, "Amaan yetti ödül sezonu" ifadesi var yüzünde. Ay şu ele geçmeli çanta nedir ya, moda falan mı? Çok kötü bi trend inş bize gelmez. Gerçi iki üç sevdiğim kişide görürsem koşa koşa alırım, yaşasın karaktersizlik.


Aşkolar!

Wiz Khalifa, Jon Hamm ve Jared Leto beğendiğim beyler oldu. 

Ayy valla beynim sulandı, artık top sizde keyfimi yerine getiricek yorumlar bekliyorum! 

Ufak Tefek Cinayetler Stili: Pelin Tarhan

$
0
0
Hehhh, sonunda Sarmaşık'ın en karaktersiz ama en tarz giyinen kadınına geldi sıra. Ufak Tefek Cinayetler Merve Aksak Stili ve Ufak Tefek Cinayetler Oya Toksöz Stili'nden sonra şimdi de sarı öfke Pelin'in stili ile sizlerleyiz.



Dizide yaptıklarına en anlam veremediğim karakter Pelin. Bade İşcil'in canlandırdığı Pelin hangi kötülüğü neden yapıyor asla anlamak mümkün değil. Kim ne tarafa çekerse orada, asla hiçbir görüşü, fikri yok, sırf lisede kıskandığı kankisinin sevgilisini kapmak için işe yaramaz, göbek yapmış adamdan çocuk yapmış, onu bile elinde tutmaya çalışan bi karakter Pelin. Lakin gel gör ki çok iyi giyiniyor! 


Ah Pelocum ahh, izlerken ekranı kırma hissi uyandırıyosun ama cool hatunsun. Bade İşcil'i fazla zayıf bulsa da insanlar ben beğeniyorum, giydiği her şey yakışıyor. Çalışmayan Pelin bütün gün giyinip süslenip kendince bir takım oyunlar peşinde koşuyor. Metalik renkler, cesur kesimler, güçlü aksesuarlar stilinin en önemli parçalarından. 



Sarı saçlı mavi gözlü melek yüzlü şeytanımızın siyah parçalar favorisi. Yakışıyor da cadıya. Deriler, danteller, yüksek topuklular içinde salınıyorsun ama hep boşa bu efor! Kalbinde kendisinden başka kimseye yer yok. O obez Taylan'a bile sırf Oya'ya ya da başkasına kaptırmamak için tahammül ediyor. Bence manikürcü ve Taylan arasında bi şeyler olacak. Gerçekten de var böyle kadınlar, her istediğini elde edebilecek güce ve güzelliğe sahip ama birine takıyorlar kafayı ve onu rakip belleyip kendilerine ve karşılarındaki kişiye hayatı zindan ediyorlar. 



Dansöz mansöz ama çok güzel Pelin'in stili, daha kaç kere söyleyeceğim bilemiyorum. Saç şekli, aksesuarları, küpesi bile hoşuma gidiyor. Bade İşcil'e bu şımarık zengin kız havaları çok yakışıyor.  Sağ üst karedeki P küpesinin markasını bilen yazdın, kendime hediye alıcam!

Gözlü küpe (Baba cooool)
Yapraklı taç (Ay 2 dolar hemen atın sepete)


4 kadın içinde en cesur renk ve modelleri Pelo giyiyor. Oya'nın iç bunaltan tek düzeliği, Merve'nin demodeliği ve Arzu'nun sıkıcılığına Pelin'de hiç rastlamadım. Hep şık, hep tasarım parçalar var üzerinde. 



Yalnız şu kürk kilişesinden vazgeçilsin. Bu kadar iyi giyinen bi kadın sırf zengin ve sosyetik görünücek diye kürklere boğuluyor, hiç yakıştıramıyorum. Sonradan görme gösteriyor kürk bence karakteri, Burcu giyse ok ama doğuştan şımarık ve zengin kızı Pelo'ya olmuyo bu sonradan görme kürkler.


Kısa kollu gri boğazlı kazak (her rengi var)

Günlük koşuşturma içinde, yılanlıktan arta kalan boş zamanlarında bol kazaklar, renkli sweatshirtler, düz bluzler ile görmek mümkün Pelo'yu. Oğluna evdeki pırası yemeyi tembihleyip bi koşu arkadaşının evini almaya çalışmak olsun, insanların arkasından iş çevirmeye kalkıp kendi boka batmak olsun hepsi kızımıza maşallah.


Sarmaşık'ın bol göz süzmeli, bok yılanlı tüm etkinliklerinde en şık isim Pelo. Ama işte insanın içi güzel olsun!


Dizide bu saatten sonra yaptıklarına sebep, karakterine bi şeyler eklenecek değil, sadece bencil ve şımarık bi kız Pelin ama dilerim ki stili hiç değişmez, hep böyle güzel ve tarz giyinen bi karakter olarak kalır Pelo

Ayhh bi tek Arzu kaldı, onu yazıcak gücü ve isteği nası bulucam hiç bilemiyorum! Pelo ve stili hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum! 

Ufak Tefek Cinayetler Stili: Arzu & Burcu

$
0
0
Ufo Tefo Cino fena baymışken, geriye de en bayık karakter Arzu kalmışken "Bu yazıyı nası yazıcam" diye kara kara düşünüyordum ve eureka! Tabii ki yanına yılan Burcu'yu koyup modumu ve yazının gidişatını bi anda 100 point yükselttim. Arzu'ya yapılacak en büyük kötülük Burcu'yla anılmak ama napalım....



Dizide Tülin Özen ve Duygu Sarışın tarafından hayat verilen Arzu ve Burcu karakterlerinin stilini inceliyce bugün. Bayık Arzu'nun bi stili yok gerçi. Burcu stili övmeli, Arzu gömmeli bi yazı olacak. Oranj Mehmet (Yıldıray Şahinler) nası karıştırdın ortalığı ahh ahh. Yıktın güzelim yuvanı uçkuruna yenik düşüp!


Ah Arzu ah! Ne kankitoları Merve ve Pelin'le karakter olarak ne de stil olarak alakası var. Çocukların vefakar anası, işe girdiği an hızla yükselen zehir küpü, pasta böreklerin şahı, gıkını çıkarmadan boşanan, çocukları kocasının yeni sevgilisiyle iyi anlaşsın diye didinen, etik ve ahlak küpü Arzu! Hep kaybeden sen oluyorsun işte. Merve'nin ekmek tahtasına bıçak batırmakla olmuyo işte, 20 yıldır nereye git derlerse gitmişsin, ne yap derlerse yapmışsın. Bu saatten sonra da zor görünüyo Arzu'nun atağa geçmesi'nin. Oya'nın 2 çocuklu ve boynuzlu versiyonu o kadar!


Ama Burcuöyle mi? Adamı boşattı, çocukarın kalbini fethetmeye çalışıyor, sürekli smoothie içiyor, Sarmaşık'dan bi ev alana kadar rahat etmeyecek. Burcu'nun spor stilini çok beğeniyorum. Hatta sen Arzu'nun, ben Merve'yim oyununda bana hep Burcu kalıyo. Allah affetsin de yuva yıkmam yani, yıksam da adamın karısına bu kadar takıntılı olunmaz!

Toz pembe spor elbise (Bayıldım hemen aldım)
Love tayt

Kadınlarımızın tek ortak noktası oranj Mehmet ve lacivert sevgileri sanırım. Arzu her ne kadar sıkıcı giyinior desem de arada hepimizi şaşırttığı olmuyor değil. Yeni başladığı işe giderken über mini ve dekolteli bi elbise tercih etse de hala taş gibi olduğunu inkar edemeyiz. Burcu'nun mavi pijamamsı takımını da çok beğenmiştim. 


Etkinliği bol Sarmaşık sitesinde giyinip kuşanıp partiye katılmak yemek yemek, su içmek gibi bir ihtiyaç. Burcu bu ortamlara girmek için bayılırken, Arzu"öf niye evden çıkıyoruz" modunda. İkisinin de parti stillerini beğeniyorum. Şu Burcu bi Sarmaşık'a yerleşse de hepimiz rahat bi nefes alsak. Gerçi son olaylardan sonra nası elinde tutacak Mehmet'i bilemiyorum. Merve & Burcu ittifakı bekliyroum, diğer mallar ekranı kırdıracak yoksa bize.

İp askılı kalem elbise
6'lı choker seti (hepsi şahane)
Flamingolu hasır çanta


Aa bu kırmızı elbiseyi nasıl unuturuz. 21 bölümde tek unutulmaz bi elbise giydi Arzu, o da eski kocasının düğününe giderken! Nası bi iddiadır kırmızılar içinde en seksi halinle eski kocanın düğününe gitmek. Bırak Arzu'dan en egosu yüksek kadından bile beklenmeyecek bi hamle. Ama aşırı seksi olmuş o ayrı!

İp askılı kırmızı spor elbise


Shopping ve ihtiras bağımlısı Burcu, televizyonların son zamanda gördüğü en iyi kötü karakter. Uzun süredir bu kadar sevilmeyen ama sevilen bi karakter görmemiştim. Tebrikler Duygu Sarışın için gelsin!

Renkli file ceket
Kahverengi püsküllü festival yeleği


Bundan bi kaç bölüm önce Arzu, Mehmet'i affedecek ve Mehmet tekrar sıçıp batırıp Burcu'yla aldatacak diye bekliyordum ama olaylar farklı gelişiyor. Gerçi bunlardan her şey beklenir, birbirlerine yapmadıkları kalmayıp 3 saniyede tekrar unutup barışabiliyorlar.

Hem severim, hem gömerim bölümünde bu hafta UTC kadınlarından son 2 tanesinin stili vardı.  Ufak Tefek Cinayerler Stili dosyasını da böylece kapıyoruz. Daha önce yazdığım tüm dizi karakterleri stillerine "Dizi Stili" bağlantısına tıklayarak ulaşabilirsiniz. Arzu ve Burcu yorumlarınızı bekliyorummm! 

Çeyizime Hoşgeldiniz

$
0
0
Uzun süre istediği gibi nevresim takımı bulamamış biri olarak harika şeyler bulunca hemen sizlerle de paylaşmak istedim. İçtiğimiz sudan ayakkabı bağcığımıza kadar paylaşıyosak, neden olmasın diyorum.

Yeni gelin ekolünün korkunç zevk ürünü şeyler basmış her tarafı, dalsız gülsüz, sade bi şeyler bulabilmek asla mümkün değil. Düz ise imkansıza yakın, olanlar da bi yatak parası. Hastası olduğumuz shein.com ev eşyası da satmaya paylaşınca hemen alıp denedim, kalitesinden de emin olduktan sonra işte beğendiklerimi paylaşıyorum. 






Linklere tıkladığnızda yatağınızın ölçülerine göre seçim yapabilirsiniz. Tek kişilik, çift kişilik, king size yatak falan hepsi var. 



Ben hep düz ya da maksimum çizgili şeyler beğeniyorum ama sizler için daha renkli, yatak odasını maymuna çevirmeyecek tatlıştıkta şeyler seçmeye çalıştım, Umarım beğenmişsinizdir.

(Gümrüksüz alışveriş limiti için de sipariş verirken not kısmına 30 dolar altı etiket basmalarını isterseniz kapıda hiçbi şey ödemiyomuşsunuz, Bİ ARKADAŞIM HEP ÖYLE YAPIYOMUŞ ÖYLE DUYDUM!)

Sezon Trendi: Hasır Çantalar

$
0
0
İki güneş görünce "Yazın ne giycem, giyicek hiçbi şeyim yok" tribine girip sezon trendlerine göz gezdirirken bu yazın hatta geçen yaz başlayan hasır çanta furyasına değinmeden olmaz dedim. 


Kare, yuvarlak, sert, yumuşak, desenli, çapraz, hasır ne buluyosanız alıp takmanız en acilinden makbule geçer! 


En çok gördüğümüz ve göreceğimiz model bu sanırım. Başta tüm instagram fenomenlerinin elinde olmak üzere, en fotojenik çanta bu. O yüzden bundan almayı düşünmüyorum...


Benim en beğendiğiklerim bu yuvarlak olanlar. Bi çok marka yapmış, hatta Mango'nunkini şimdiden herkeste gördüm bile, o yüzden daha alternatif ve doğal bi şeyler önereceğim.

Sıklıkla alışveriş yaptığım https://www.hipicon.com da Bali'de bi kabile tarafından üretilen OrangWanita marka doğal hasır çantaları görünce bi kaç tane onlardan önereyim dedim.




https://www.hipicon.com/orangwanita adresinden markanın diğer modellerine de bakabilirsiniz. Ben birini alıcam ama hangisi olduğuna karar veremiyorum hepsini istiyorum.


Gelelim ne giydiğimizde takacaz bu çantaları? Genellikle yaz kıyafetleri, yazlık kombinler ve bronz bi tenle harika duruyor. Mutlaka beyaz bi parça istiyo gibi geldi bana. Çizgililer, hardal, krem, mavi gibi yaz renkleriyle süper olur. Çantaya fular bağlama trendini hasır çantalarla uygulayıp + pointler kazanabiliriz.

Ben bu hasır çanta işini şimdiden çok sevdim, peki ya siz?

Oya Toksözing

$
0
0
Geçen akşam yemeğe gittiğimizde ortamdaki kız nüfusunun kıyafetlerindeki beyaza - beyaz oranı dikkatimi çekti. Herkes Oya Toksöz gibi tek renk giyinir olmuş hemi de gece çıkarken beyaz. O yüzden bu sevdanın adını "Oya Toksözing" koydum.. Vay benim Türk kızıma bak bee. Ben hala siyah fanatiği olsam da dolabıma yeni parçalar eklerken artık beyaz seçimler yapıyorum. Saçımı boyattım boyatalı genç kız oldum ay.. 

Şimdi sizlere bu sezonun trendi olan ve aldığım bi kaç beyaz parça ürün önericem, buyrunuz sizler için seçilmiş, tarafımdan pek bi beğenilmiş beyaz parçalar... 



Beyaz eşofman altı (Bunu instada giymiştim)






Beyaz oversized kot ceket

Umarım seçtiğim şeyleri beğenmişsinizdir!

Kraliçe Elizabeth & Diana & Charles ve Camilla Hikayesi

$
0
0
Eveet, söz verdiğim yazıyı yazmak üzere karşınızdayım.

Ben sanıyorum ki herkes benim gibi manyak, oturup bunların hayatlarını inceliyor, okuyor. Royal wedding fırtınasında gördüm ki bi çok kişi Diana ve kraliçe Elizabeth arasındaki sürtüşmeyi, Charles'ın Camilla tutkusunu bilmiyormuş, ben de bildiğim kadarıyla anlatayım dedim.

Dediğim gibi kendi okuduğum, izlediğim şeylerden aklımda kalanları anlatıcam. Doğrulamak ya da eklemek istediğiniz şeyler olursa yorum olarak yazabilirsiniz.



Sanırım hikayenin en başından başlamam lazım. Diana 16 yaşındayken, Charles, Diana'nın ablası Sarah ile sevgili. İlk tanışmaları 1977 yılında bu ikisi sevgiliyken oluyo. Daha dakika 1 gol 1 yani. 3 yıl sonra bi yerde daha görüyor Diana'yı ve potansiyel bi gelin adayı olduğunu düşünüp dateleşmeye başlıyo. Kısa bi süre sonra da kraliçe ile tanıştırıp, evlenme teklif ediyor. 

"Hem kızın ablasıyla sevgili ol, hem kardeşiyle evlen, hem Camilla ile aldat, boyun postun devrilsin Charles" diye geçiriyordum hep içimnden. Şöyle bi not düşmek isterim ki Charles en başından beri Camilla ile evlenmek istemiş. Kraliyet kuralları gereği daha önce evlenmiş bi kadınla evlenemediği için Kraliçe izin vermemiş bu evliliğe. Aristokrat bi aileden gelen güzel ve masum Diana mükemmel bir gelin adayı imiş. Sanki bunun intikamını alır gibi sürekli Camilla ve başka kadınlarla aldattı Diana'yı. Anana kız hayvan herif, karını ne aldatıyon.

The Crown'da gördüğümüz üzere Prenses Margaret'ın da daha önce evlenip boşanmış sevgilisiyle evlenmesine izin verilmediği için kız yoldan çıkıyordu. Kraliçeye kızıyorum ama o da napsın, royal kurallar konmuş? Hele de Charles tahtın ilk varisi olduğu için soylu bi genç kızla evlenmesi şartoştu. 

Harry, taht sırasında çook ilerlerde olduğu için Meghan ile evlenmesine izin verildi ve o yüzden bu kadar büyük bi olay oldu aslında. 


Diana bi kreşte öğretmenlik yapsa da soylu bi aileden geliyodu. Prenses olmadan önce de bi leydi ünvanına sahipti zaten. Kameralar onu çektiği ilk andan itibaren inanılmaz bi sevgi seli ve ilgi ile karşılandı. Daha düğün ve evlenme teklifi öncesi bile her adımını paparazziler takip ediyor, halk evine posterlerini falan asıyodu, öyle bi sevgi vardı kadına. Charles hariç!

Adam her zaman Camilla'yı istemiş. Hayatında hep yeri olmuş Camilla'nın. Onu hep akıl hocası, sırdaşı, yoldaşı olarak görmüş. Kızamıyo da insan. Evlenme o zaman da diyemiyosun çünkü soyunu devam ettirmesi lazım. Onun Camilla'ya olan sevgisini hep biliyor, balayına giderken Camilla'nın verdiği kol düğmelerini taktığını bile farkediyor Diana. Bütün dünya sana hayran ama kocan başkasını seviyo :(


Napsın kadıncağız kendisini çocuklarına ve sosyal sorumluluk projelerine adıyor. Charles uzun kraliyet gezilerine yalnız çıkarken (aylarca yok ortada) Diana hep çocuklarıyla ilgileniyor.


Kraliyet üyelerinin resmi davetlerde birisine dokunması, ya da birilerinin onlara dokunması yasakken Diana tüm yardım gezilerinde halkla kucaklaşıyo, onlarla tek tek ilgileniyo. Sadece İngiltere değil, bütün dünya kadına hayran ve bayılıyolar. Birleşik krallığın sömürge ülkeleri ayaklanmak üzerelerken Diana hepsini bir bir ziyaret edip sevgilerini kazanıyor.


Diana'nın mutsuzluğunu ve üzüntüsünü bilmeyen yoktu. Tüm dünya Camilla ile olan ilişkisini bilip, konuşurken Charles'ın yanında kalmak çok zordu Diana için. Banyo yaparken telefonda mı duymamış, not defterinin arasından Camilla'nın fotoğrafı mı düşmemiş...

Blumia olduğu ve intihar düşünceleri içinde olduğu bir dönem bile geçirdi. Kraliyet tarihinde bi ilk mi bilmiyorum ama en ünlü ayrılık olduğu kesin, çiftimiz önce ayrı yaşamaya, sonra tamamen boşanmaya karar veriyorlar.


Ayrı oldukları dönemde Diana'nın adı bir sürü kişi ile yazılıyor. Hatta Harry'nin babasının ordu mensubu James Hewitt olduğu bile söylendi. O da yetmedi uşaktan olduğu söylendi. Valla James ile baya benziyo, o gudubet Charles olmasından iyidir. 


Güzelliği, iyi kalpliği, stili ile sürekli kendisinden söz ettiren ve peşinden gazetecileri sürükleyen bir kadındı Diana. Onun ve Charles'ın ilişkisi magazincilerin ağzını sulandırıyordu. Kraliyet hakkında sürekli söylemler, dedikodular yazılıp çiziliyordu. Kraliyet itibarını korumaya çalışan Elizabeth ise hiçbi şey yapamadığı için o da ayrıca çaresizdi. Diana gak dese binlerce haber, guk dese binlerce haber. Peşinde binlerce adam. Sürekli davetler, attığı her adım olay, atmadığı adım bile olay. Telefonları dinleniyor, çalıştırdığı kişiler para karşılığı sırlarını satıyor, gazeteciler kapısında kamp kuruyor, çocukları okulda bile takip ediyorlardı.

Önce Charles'ın röportajları, sonra Diana'nın cesur röportajları derken iyice magazin figürüne döndüler. Mısırlı iş adamı Dodi El Fayet ile ilişki yaşarken de Paris'de magazincilerden kaçarken bir kaza geçirip öldü Diana.


Parisşehir merkezinde senelerdir böyle bi kaza olmaması, ambulansın 45 dakika sonra gelmesi hep şaibe olarak kaldı. Herkes kraliçenin yaptırdığını söylüyor senelerdir. Diana yoksa daha çok dolanacaktı ayaklarına. O yüzden susturdular deniyor.

Netflix'deki "The Story of Diana" belgeselini izlemenizi önerebilirim bu konu ile ilgili.
Helen Mirren'ın, Kraliçe Elizabeth'i canlandırdığı "The Queen" isimli film ise Diana'nın ölümünden sonra sarayda resmi yas ilan edilmemesini içeren kısa süreyi konu alan bi film, onu da izleyebilirsiniz.

Şimdi National Geographic bi belgesel yayınlamış "Diana: In Her Own Words" diye bi şey. O da youtube'da var, ben de henüz izlemedim. Bu ara fazla royal olduğum için bi şu fırtına dindikten sonra rahat kafayla izliycem.

Aslında anlatıcak çok şey, çok detay vardır da, yazıyı yazıcağıma 1 hafta önce söz vermiştim, daha da uzamasın diye yayınlıyorum. Sizin aklınıza gelen bi şey olursa ekleyin.

I love you Dianaaa!
Viewing all 292 articles
Browse latest View live